Dalgalandığı yere, ilelebet dikilmiş
En kutsal hazinesin, vatanımın bağrında
İmanla koşuyoruz, zaferler var çağrında
Feda olsun canımız, ay, yıldızın uğrunda
Allah Allah nidası yükseliyor dillerden
Şühedanın al kanı, yansıyorken güllerden
Güya hayvandanmış insanın nesli
Duydukça kendimi paralıyorum
Pusulası şaşmış her yönü sisli
Çizdikleri yolu karalıyorum
Dilimizde selam koybolup gider
Bize oku diyor, gelen ilk ayet
Gücünü kur'andan al dedim evlat
İmandır kalpteki en büyük servet
Faydalı ilimle dol dedim evlat
Sevgi fidanları arza dikilsin
Ne karakış kalır ne de fırtına
Yüzüme bakıpta gülümse yeter
Bu hasret ateşi vız gelir bana
Yüzüme bakıpta gülümse yeter
Hayat çok pahalı, şartlar çok ağır
Pelitözü Köyü Kahramanı Nevzat: -Hikaye
Pelitözü köyünde yaşayan Ramazan amcanın oğlu Nevzat, gurbet ilde çalışırken bir mektup aldı. Mektup annesindendi. Gelen mektuba hasretle baktı, çok özlemişti annesini, sevdiğini, köyünü. Köyde yaşamak isterim ama köyde karın doyurmuyor ki dedi, kendi kendine. Varlığımız ne ki? Bir inekle on tavuk. Bunlarla nasıl geçinir, insan? Gurbet,ah gurbet! .. Hasret koksanda mecburuz sende durmaya, çalışmaya diye söylendikten sonra başladı gelen mektubu okumaya.
''Canım oğlum neredesin, yetiş'' diye başlamaktaydı mektup. Şaşırdı ve merakla hızlı hızlı okumaya devam etti. Annesi Üç günde bir tavuklardan birinin kaybolduğundan bahsediyordu. ''Bir hırsız dadandı evimize, geceleri uyuyamaz oldum. Herkesten şüphelenir oldum oğlum, yalnızlık çok kötü. Tez zamanda gel, gözlerim yollarda bilesin'' diyordu.
Size anlatayım doğduğum yeri
Cennetten parçadır güzel Bayat'ım
Tartışılmaz tarihteki değeri
Cennetten parçadır güzel Bayat'ım
Hasan Çelebinin attığı temel
İnsanoğlu asla kendini başı boş sanmamalı, ilahi emirleri ilk önce kendinin ve ailesinin yaşam tarzına rehber etmelidir. Çünkü ancak bu sayede huzurlu ve medeni bir yaşam tarzı sürdürebilir.
Aslında bu inanan birisi için çok basit bir kuraldır. İnsanların mutlu ve bahtiyar olması, ilahi emirleri yerine getirmekle olur. Şöyle ki: Kainatta ki bütün olayların ilahi irade ile meydana geldiğini kavrayabilirsek acizliğimizi anlayarak fani ömrümüzün maneviyata muhtaçlığının farkına varırız.Yüce dinimiz saadet, huzur, hukuk ve ahlak nizamıdır. Gerçek medeniyet olgusu ancak bu şekilde ki yaşam tarzını hayatımıza yansıtma ile başlar. Böyle başlamayan medeniyetlere ya da topluma huzursuz toplum veya huzursuz medeniyet diyoruz.
Ahlaki kuralları geri plana iterek menfaat ve çıkar birlikteliklerinin hüküm sürdüğü dünyada emperyalist düzenin sinsi senaryolarını fark etme ve bozma zamanıdır. Ahlak yoksulu huzursuz medeniyetlerin bizlerin birlikteliğini artıran, manevi kıvamımızdan ve değerlerimizden koparmak istedikleri kesindir. O kutsal değerlerimiz ve kültürümüz yerine, toplumumuzla özdeşleşmeyen kendi uyduruk değerlerini, yaşam tarzlarını neslimize ve gençliğimize medeniyet diye empoze etmeye çalışıyorlar. Özenti içerisinde olan gençliğimiz huzursuz bir medeniyet komplosuyla karşı karşıya kalıyor.
Huzuru, saadeti, mutluluğu arayan neslimize sesleniyorum. Daha neyi bekliyorsun! Durduğunuz yerde rahmet yağmurları yağmaz. Zaman harekete geçme zamanı. Zaman beyinlere bilgiyi empoze etme zamanı. Zaman kendi benliğini, asaletini, dinini, aile efradını ilahi kuralları referans kabul ederek tatbik etme ve anlatma zamanı...
Bana yazma imkanı veren Rabbim’e bu alemin hudutsuzluğunca şükürler olsun... Peygamber efendimize salat ve selam olsun. Onun varisi, Allah dostlarına hayırlı dualarımız olsun...
Bir takım sözde aydınlarımız müslümanları ilimde, fende, bilimde geri bırakmak için çalışıyorlar. Müslümanlara yönelik çeşitli iğrenç iftiralar atıyor, bir yandan da propagandalar yapılarak toplumun manevi duygularını zedeleme peşindeler.
Birde din adamı kisvesi altında islamiyeti içten yıkmaya çalışan sözde din alimleri türemiş... Öyle ki iman, itikat ve ehli sünnet metotlarına suikast yaparak toplumun imanını zaafa uğratma ve insanlığın saadetini felakete çevirmeye uğraşıyorlar.. Bunlara parayla kalemlerini satan köşe yazarları ve üç beş tuzu kuru sözde aydınları eklersek bu tehlikeli zümrenin cahil ve genç beyinleri sinsice zehirlemeye çalıştıklarına şahit oluyoruz. İşte müslümanların üzerinde dolaşan kara bulutları farkeden yüreklerin kalbi sızlıyor ve bu genç nesli sinsi ve alçakça kurulan senaryolara karşı uyandırmak gerekiyor...
İslamiyet demokrasinin hakim olduğu bir yaşam tarzıdır. Eğer neden islamiyet demokrasisi ya da islamda demokrasi var mı derseniz, bende derim ki gayri müslimlerin bile zorla iman etmesini emretmeyen bir dinin mensubuyuz. Bundan daha büyük bir demokrasi olur mu? Şunu da ifade edeyim ki, Cumhuriyet rejimi islamı yaşamamıza engel değil fakat yapay engeller oluşturan bir takım laik yobazların yıkıcı tavırları neslimizin duygularını, şevklerini kırmış, onların istikballerinde önemli engeller teşkil etmiştir.
Bu bayramda dost, düşmana
Selam verip el uzattım
Çoluk çocuk, can, canana
Sarılmaya kol uzattım
Tebessümle ettik sohbet
Aradı kardeşim gözlerim seni
Uğrayıp yanına varayım dedim
Yoksun ortalıkta nedir nedeni?
Bir derdin var ise sarayım dedim___ Salih Kozan
Arama can dostum bulman zor beni
Sevgili Salih bey şiirlerinizi içtenlikle takip etmekteyiz.Güçlü kaleminizin her zaman daim olmasını temenni ederim.saygılarımla...
En büyük sanat nefsi aritma sanatidir bu da Allahin bize ögrettigi sanattir.
bu saflastirmanin kanununu da.Amentü olduguna göre.....
Nefisleri aritma sanatina olan katkilarindan dolayi sair dostum Salih Kozani
Saygilarimla ve en derin muhabbetimle kutluyorum
DEĞERLİ GÖNÜL DOSTU SALİH BEYİN YAZMIŞ OLDUĞU...HECE VEZNİ ŞİİRİ OKUMAK BİR BAŞKA HAZ DEĞİLMİ...BİRDE KONU İTİBARI İLE MÜKEMMEL ANLAM TAŞIYORSA İŞTE O ZAMAN OKUMAYA DOYUM OLMUYOR..YÜREĞİNİZE SAĞLIK GÖNÜL DOSTU..İYİKİ VARSINIZ..SAYGILARIMLA
AYRICA DEĞERLİ GÖNÜL DOSTU HİKMET BEY İN YORUMUNUDA D ...