Eksikti göğe yükselen, dualarım
Taşımak zor oldu bu yükün ağırlığını
Kaldım kendimle, karanlık dehlizlerde
Geçmişimle geleceğim hesaplaşmakta.
Saf bir altın olacaktım ki
Karacadağ patlamiş volkanik dağ
Dedelerımızın koçeri dedikleri yer.
Diyarbakır,mardin urfa arası dizilen
Yüksek tepelerı,
Serin yaylaları, Akan soğuk sulları
İçinde kilimler dizilmiş kıl çadırları
Onu gördüğümden beri
Gökyüzü üstüme çökmüş
Yerde beni sıkıştırmış
hayırlı mı,Şermı, bilmem
Çok ağır dolu yağıyor
Akşamüstü dür, karanlık basmak üzere
Acı bir hüzün çökmüş üstüme bugün
İçimde açılan yara çok derin
Karamsar ruh haliyle bakıyorum
Kalp paramparça olmuş esaretinden
Güzümde dünya güzeli
Bulunmaz onun benzeri
Gör yıl geçti görmeyeli
hayat karardı gözümde
Adını duysam,
kalbim saatlerce ağrır.
Unutsam da seni,
adın düşer içime.
Hiçbir söz anlatamaz seni.
Keşke Toprak olsaydım
Görmeseydım hiç bir şeyi
Başka canlı olsaydım
Duyarsız olsaydım her şeye karşı
Yansaydım Ateşte, cayır,cayır
Acıyın halime acıyın
Bugün gördüm
Hem cennetı,
Hemde cehennemi,
Hem ağlamayi,hem gülmeyi
Hem tatlıyı,hem acıyı
Kar yağıyor,lapa beyaz kar yağiyor
yağışı hüzündür,karamsarlıktır
Soğuğu ellerimi üşütüyor
özlüyorum yeniden
Yinede tadına doyulmaz manzarası var
Beyaz örtünün
Nerde bakışların?
Nerde?
O saf gülüşün
Koşa koşa gelip soruşun nerde
unutulacak zamanla her şey
Aklının köşesine gelmem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!