Şimdi bir baharı bölüşüyoruz kalbinle
Boynun diyorum nasıl da narin ve derin
Nasıl da kuğu ve kuyu
Yurdundan koparılmış sürgün bir çiçek
Ağlarken okyanusun en ortasında
Dünyanın en ıssız adasından daha öksüz
Hücrelerde zemheri, kutuplarda yangınlar,
Bakışlar, aynalarda ağlayan bir sonbahar.
Çağlayan deryalarda; sahraların vahası,
Serabın, semalardan haykırır meramını.
Rabbin razı oldu mu senden, tüm sevdikleri...
Çıkarsız, samimi, saf bir sevgiyle kalbine
Hayırlı komşular olacak, ihtişama bak
Doğrulara verilecek şu değere bir bak
Hakk için sevdin mi Hakk için severler seni
Sen fani, halklar fani, mühim olan Hakk takdiri
ölümler kokan Dicle yorgun
onca öç onca savaş onca acıdan sonra
çözülür Ararat
dağılır Munzur
Endonezya, Kudüs ve Şifa hastaneleri
Bombaların altında elektriksiz, susuz!
Ve hakiki kahraman doktorlar ki...
Son telefon ışığıyla, narkozsuz!
Çocukların hayatı için savaşmakta...
Siyonistlerin doktorları bile canavar!
Taşköprü Köyünde adın
nakış nakış tütün kokar
Hazro türkünü çığırır
Hakikat şerbetiyle kendinden geçmek
Kendine gelmek, özüne dönmektir bize
Hakk dostlarından cesur yiğit mi var alemde
Sırra kadem basışları izdir, ufkumuza
Balkonda sararan yapraklara bakıyordu
Her yıl usanmadan dirilen ihtiyar ağaçta
Çocukluğunun suçsuz ormanları saklıydı
zeytin ormanları, gam leylekleri
sazlıkta salınan nazlı sandallar
Apolyont gölünde mahzun gökada
Ağlayan Çınarını ağlaşmakta
Şükür ki ölüm var Rabbim, ne güzel nimettir,
İnsana, sonsuzluğun kıymetini öğretir.
Kavuşmak Sahibine, kavuşmak sadıklara,
Kavuşmak; anne, baba, kardeş, eş, dost, evlada.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!