İbret olsun sana onun kıssası
Ne korkunçtur ya Râb el kuruması
O lânete sebep olan küfürdü
Alay olsun diye el üfürürdü
Tamah etme şu dünyanın malına!
Toprak olur herşey, fânidir gönül
Kul isterse ‘Karun’ diye anıla
Dağ gibi serveti hanidir gönül?
Vatan mukaddestir, toprak emânet
Emânete etme sakın hıyânet
Düşman sardığında bu aziz yurdu
Onu dedem imânıyla durdurdu
Unutma ey insan, yaradan yârdır
O yâre yârenlik ettiğin kârdır
İsteyenler cennetiyle avunsun
Nasipte o yârin cemâli vardır
Aleme sığmayan gönlüme sığdı
Veremezken bu halime bir mana
Şimdi de gönlümden aşk olup yağdı
Sızıyor gözümden dedi Mevlana
Canan için çarpan nice canları
Gittiğin yere sor Anadolu'da
Yaşamış hep mana kahramanları
Mevlana, Yunus var Anadolu'da
Âhi Ervan, gönlü çile gözü yaş
Annelik bir ömür çile demektir
Nakış nakış verilen bir emektir
Nasıl olur da tek bir güne sığar?
En güzeli onu her gün sevmektir
Bir bayrama daha kavuştuk, lâkin
Tadı gelmiyor, adı bayram işte
Gönlümüz burkulmuş, ruhumuz bitkin
Huzur bulmuyor, adı bayram işte
Ne neşe duyulur, ne zevk-ü sefa
Bu şehr-i İstanbul mana yüklüdür
Ruhunu kalbime döküşü güzel
Bağrında koca bir tarih saklıdır
Buram buram mazi kokuşu güzel
Fatih'ten bu yana ezan sesleri
Cehdin ile geldin sen bugünlere
Allah’ım eğmesin yüzünü yere!
Niyâzımdır, ulaş güzel günlere!
Işık saçan ilim nasip eylesin!
Mutlu bir gelecek sahip eylesin!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!