****Sevginin mutlak kaynağının Sevgilisi’ne(SAV) **
Sen:İlkbahar.
Bir elinle...
Kara toprağa gömerken kara kışı,
Şıp...
Şıp...
Şıp...
Gözyaşlarına yapışıp,
Yalnızlığa alışıp,
Damladım aşk gölüne.
Ey! Hoca Nasrettin’im,
Durma öyle,
Kendi söylediğine kendin inanmaz gibi.
Haydi ver elini,
Çıkıp da gökyüzüne yıldız yapalım
Kırpıp, kırpıp eski ayları.
Düşlerim ki;
Pembe üveyiklerdir...
Süzülürler kirli semada.
Ama vuracak düşlerimi korkarım,
Bu şeytan soyları
Ve düşecek düşlerim kara avuçlarına,
Sen;
Bir resimsin,
Diğer bütün resimler gibi.
O;
Tek ressam.
Bütün resimlerin sahibi.
Ben doğurdum da seni,
Seni sen öldürdün gülüm.
Ben öldüremezdim ki zaten,
Oysa ne belalar sarmıştın başıma.
Ama analar evlatlarını öldüremez ki.
Ne de çok aramıştım beni ben,
Ben bendeymişim.
Bilemedim.
Hep beni aramakla meşguldüm ya ben,
Ban bana
Sevgim,çatı olurdu yuvamıza,
Duvarlarıysa umudumdan örülü.
Hayallerimi asardım tavana,
Aydınlatırdı odamızı,
Akşamdan sabaha.
Nasıl da geçmiş böyle çarçabuk,
Anladım zaman resimler silsilesi.
Alıp da başını o suskun çocuk,
Gitmiş,
Cebinde şehrimin saat kulesi.
Şimdi artık,
Dün gece,
Ne güzel bir rüya görüyordum,
Sonunu hatırlamıyorum.
Uyudum...
Senelerce,
Şiirlerinizle yeni tanıştım ve çok güzellerdi nicelerinde görüşmek dileğiyle yolunuz açık olsun