Sus! ..
Dizilsin can ipine dertlerin düğüm düğüm,
Bakışım anan gibi kucaklasa da seni,
Sen değilsin gördüğüm.
Sende gördükçe beni;
Çözülür düş yumağı, sökülür tüm ördüğüm.
Süt mavisi bir rüzgârdır akşam
Benzi soluk sahillerin susuzluğundan esen
Sen yoksun sesim yok ne dünde ne yarında
Kar ayazında moraran umudun ayaklarında
Birer diken gibiyiz bu sahilde ben ve sen
Güneş bir mızrağın ucundaydı batı ufkunda
Ufuksuz dağların eteğindeydi geceler
Çok uzak bir çölde kum içiyordu bir yılan
Çok uzak bir sahilde şimşek çakıyordu
Bir adam oturmuş suya bakıyordu
Bakma öyle uzaklara kahırla
Mektubumun cevabını tez gönder
Son cümleyi dudağınla mühürle
Selamını kirpiğinle yaz gönder
Ter kokundan iki demet oluştur
Bir hara ki, orada katırla at eşlenir;
Orda yıldırımların fitili ateşlenir...
*
Aykırı eserse yel karışır sapla saman
Karınca yollarında ateşten barikatlar
Köhne bir han gibiyse Samanyolu’nda zaman
Yine hangi geminin ardından mendil salladın
Ellerinde unutulmuş sevdanın sıcaklığı
Hülyalı gözlerinde eksilmeyen buğusu
Gemiler uğramayan o sefil sahillerin
O ıslak büyüsüyle deniz kabuklarının
Yedi renk ulu günden şu kalan ışık mı tan
Batmayan gün doğmuyor dağların doruğundan
Dünyayı destarına düğümleyen devlerin
Bu paçavra mı kalan murassa kavuğundan
Ya İlâhi yarattığın yer bizi
Hep yedirmez gün gelince yer bizi
Akıl verdin bilinmezi bilmeye
Gafil odur bildiğini bilmeye
Akşamın sularında ıslanan saçlarını
Yıldız yağmurlarında kuruturken gökyüzü
Açılır birer-birer mahmur mağaralarda
Gecenin o kapkara gözleri yarasalar
Serçeler saçaklarda titreşip donar mıydı
O tüysüz kör kediler tüylü türkülerinden
Bir yasak meyveydi bölüştüğümüz
O kıvrak yağmurlarında yorgun ikindilerin
Hoyratça paylaşılırken en sıcağı sevdaların
En soğuk ateşlerdi üşüyen payımızda
En deli gönlümüzde göverirken gökyüzü
En ıslak gökkuşağıydı gerilen yayımızda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!