SEN GELDİN...
Gönlüm sevgiye hasret,
Bir kurumuş çöl idi.
Sen bir gönül sultanı,
Sevginde yağmur idi.
Ölümüne Gırgır...
Yaşam iki nefes arasında saklı,
Aldığında varsın,
Verdiğinde yoksun.
Verip de almıyorsan,
Unutulan Toprak…
Ne zaman bir kır gezintisine çıksak,
Tabiatın renk renk çiçeklerini toplarız.
Bunun yanında o çiçeğe hayat veren,
Onu yaşatan toprağı hatırlamayız.
UYKU HALLERİ...
Ayşe teyzeler ailece,
Bize gelmişler dün gece.
Bakar mısın sen şu aksiliğe.
Açılmıyor göz kapaklarım.
Süzülüp gidiyor gözlerim.
Varlık ve Yokluk Üstüne…
Ben olsamda olmasamda
Dönecek dünya, sürecek hayat
Değişen bir şey olmayacak yokluğumda
Deniz yine masmavi
Ben susuz topraklar gibi
Suya hasretim.
Bir su başında uyumak,
Su sesiyle uyanmak isterim.
Bir deniz kenarında gömülmek isterim,
Çığlık atsın gökyüzünde martılar,
Vazgeçilmezler…
Hani vazgeçilmezler vardır,
Sevgili gibi.
İlk göz onda açılan.
İlk tercih, değişmeyen,
YAĞMUR…
Bir otomobil geçti hızlıca yanımdan
Bir kova suyu boşalttı üstüme
Hiç kıpırdamadan öylece kalakaldım.
Küfrün adına günah diyorlar
Yağmur Çocukları
Dün yağmur yağacağını bile bile
Şemsiyemi almadan çıktım evden
Beklenen oldu döküldü yağmur
Ne koştum nede saklandım
Yaprağı Kuruturum
Başım vursalar canım yanmaz bilirsin
Sana yandığım kadar
Ölüm bir kerecik yanmak
Sonrasından habersizim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!