DÜNYA HALİ…
Kartvizitindeki ünvanına, cüzdanına bağlı
Bunlar tükendiğinde kopuyor
Pamuk ipliğine bağlı dostluklar
Artık yalnızsın şehirler gibi
Kalksan baba mezarından
Şöyle bir bakınsan etrafına
Tanınacak gibi değil dünya
Ne mekanlar aynı mekan
Ne insanlar aynı insan
Mevsimler bile değişti
Gerçeklerde kaybettiklerimi ben hep,
Düşlerimde bulurum.
Gerçeklerde ağlasam da,
Bu sessiz alemde avunurum.
Düşlerimde saklıdır,
Esrarengiz sırlarım,
DÜŞSEL SORULAR…
Düş kurmak kimsenin tekelinde değil
Düşlerden bir düş
Seninde payına düşer elbet
Olmadı, gerçekleşmedi
Duymadın/Sultanım…
Bırak saçlarını rüzgarın,
Seyrine bırak,
Bırak da gönlümün sazı tellensin,
Saçların sazıma tel olsun gayrı,
Öğle arası genelde
Çoğu insan gibi bende
Masamda ekmek arası aparatif takılırken
Bir elde maus beynimde şiir
Hem karnımı
Hem ruhumu doyururum
Elde Ne Var?
Önü uçurum
Arkası yar
Sırat köprüsü kadar ince
Bir dağ başı kadar ıssız yalnızlığımız
Ellerin…
O kadar mı tatlıydı
Ellerin
Sanki yalama şeker
Ne kadar da çok yaladın
ÇOBAN ÇEŞMESİ…
Kurnasız bir çoban çeşmesi,
Dağ başında, yapayalnız.
Gece gündüz akmakta,
Su dolu yosunlu yalağı,
Dağlar…
Özensiz uğraşsız gibi dururlar.
Ruhları canları yoktur ama,
Bir canlı gibi dimdik ayakta dururlar.
O sadelikleri içinde ne büyüleyicidirler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!