Asın beni balonlara
Gökyüzünde idam edin
Bulutlara sarın
Kefenim mor yağmur bulutları olsun
Her damlada ciğerim soğusun
Sarı kırmızı balonlar yükselsin
Aşka isyan var dediler
Kim ayaklanır diye sordular
Kaldırdım ellerimi, her ikisini birden
Herkes kaldırdı birdenbire peşimden
Size ne oluyor diye baktım hayretler içinde
Meğer bu aşk denen zalim bir sahtekarmış
Aşk acı, tatlı bir tecrübedir
Bittiğinde bile güzel kalan eylemdir
Kötü de bitebilir
İyi de yitip gidebilir
Hep sonsuza dek kalabilir de
Kötüsünü at gitsin
Uzanıp tadına baktım
İki kırmızı dağın eteklerinin
Aman Allahım!
Tutku ne kelime
Sardı ruhumu bir erime
Halt etmiş her süslü cümle
Ben yazdım
Dalgalar sildi
Bir daha yazdım
Onlar yine sildi
İnatlaştık tüm gün
Senin aşkını kumlara yazdım
Sonunda kavuştu bağcıklarım
Düzene girdi soluk alışım
Duruldu zihin savaşım
Berraklaştı gönül akışım
Arayış fikrine alıştı kalp atışım
Zinde artık her kasım
Evim sevgisizlikten boğulmuş
Ruhum bu betona hapsolmuş
Evde her odam var
Çalışma, yemek var
Tuvalet, yatak var
Yaşam odası bile var
Gözlerimden bir aşk süzüldü
İki yanağımdaki tebessümü sildi süpürdü
Üç günlük ömrü hüzne boğuverdi
Dört bir yanda hayalin belirdi
İsmini vermek istemeyen şair soruyor:
Aşk yutmak orucu bozar mı?
Sevgilinin dudağının hayalini kurmak günah mı?
Aşkla arzulamak birini cehennemde azap için sebep mi?
İnsan bu dünyada da yanıyorsa, Tanrı yine de ceza yazar mı?
Hem kalp sevmisşe cezasını insana vermek vicdana sığar mı?
Atatürk'ün emanetisin sen çocuk
İlimle bilimle ilgilenmelisin
Ne de olsa
Atatürk'ün emanetisin sen çocuk
Sevmelisin okulunu, derslerini
Anan baban gibi olan öğretmenlerini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!