Güneşi selamla
Altın gibi buğday tarlasında
Kollarını ışığa aç
Mutluluğu kucakla
Ah bu ben sevgiye muhtaç
Dağda bayırda onu aramakta
Anladım ki
Resim çizemiyorum
Renklerden anlamıyorum
Şiir yazamıyorum
Anlamlı sözler bulamıyorum
Aşkım, sana sevgimi sunamıyorum
Kağıt anlasaydı dilimden
Kesilirdi nice ilimden
Sade aşkını yazardı kalbimden
Bütün sokaklara seni ne kadar sevdiğimi anlattım
Çirkin asfaltlar çiçek tarhlarına dönüşsün diye
Her dilenciye sevgine sahip olmanın zenginliğini anlattım
Servetimi kıskanıp çatlasınlar diye
Bütün günü yollarda tükettim
Rüzgarının peşinde avare gibi ölesiye
Anne eski aşklar içimde kıpır kıpır
Gıdıklanıyorum, gülesim var
Neşe dolu dolu, gülerim kıkır kıkır
Sonunda ağlamasam
Gözümden yaş gelmese umarım
Aradım durdum ömür boyunca
Kalbim için dört yapraklı bir yonca
Özünde samimi saygı olunca
Bir yaprağında açar ilgi
Diğerinde taşar sevgi
Sonraki güzel ve sabırlı
Geceler uzun
Şiirler kısa
Araftayım sevgilim
Ne ateşe düşerim
Ne de kölesiyim suyun
Dikenli mızrak her mısra
Arıyorum seni sevgili
Biliyorum bir gölgesin
Lakin ben de bir gölgelik isterim
İlahi aşk yakar her hücremi
Sönmek isterim
Fani bir aşk tenime değsin isterim
Bir lokma aş gibidir yollar
Tek başına doyurur insanı
Sarar, sarmalar
Yalnızlığın üşüttüğü yüreğe
Anne kucağı gibidir
Anlaşılması güç duyguların kendince avuç içine dökülmesi gibidir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!