Evvelin, ötenin muhkem mimarı
Hastaya şifalı yüzünü bahşet
Karınca kalmasın yurdundan ayrı
Dirlik kumaşının bezini bahşet..
Senin kelamınla, hile yapana
Hangi okyanusun hırçın dalgasında var
Uğrunda dökülen göz yaşının kuvveti,
Hangi İftar sofrasının ilk yudumunda var
Seninle paylaşılan saniyenin lezzeti..
Hangi çelikten kanatlı kartal kazanır.
Küsünce güneşin huzuru kaçar
Semada salınan beşiği sensin
Karanlık sayende, gündüze geçer
Aydınlık sanılan, ışığı sensin...
Fikir naçar bilir, senden gayrıyı
Analar oğlunu düşmanı sanar,
En mahir kartalın kanadı kanar,
Kumrular eşine sırtını döner.
Sensizlik kaygısı başladığında..
Zehir akar arıların balından
Aklıma uğrayıp, yüreğime yol aldığında
Damarlarım kırmızı halı seriyor geçişine
İliklerim alkışlıyor narin adımlarını
Güney baharı başlıyor göğüs kafesimin ardında
Yeşeriyor içimin doğuştan koyu renkleri
Sevda ehli bilmez günü, geceyi
Uğrunda bükülen beldedir sevda.
Reçeteler yazmaz ona çareyi
Merhemi, beklenen eldedir sevda ...
Sunulan ağular, zemzem bilinir
Cami avlusunda fitre bağışlar,
Kilise görünce vaftize başlar,
Havranın önünde haham alkışlar,
Şeytanın hocası olması gerek...
Beride dövünür, ötede oynar,
Ey benim sinemin kızıl yangını
Susuz koydun, yüreğimin argını
Ne idi günahım döndün ardını
Başım yezitlere sunulur şimdi.
Gölgeni severdim, bakıp görmeden
Sakın! umudunu yitirme, Cömert Tabiat
Dövüş kara kışlarla usanma sakın
Güneşin habercisi bu amansız ayazlar
Yakındır, ortalığı yeşil bir humma saracak..
...
Senin ikramınla can bulacak tohumlar
En bereketli sofrada ikram buyurdun
Kralı rüyasına yasaklayan sarayda.
Yanımda Dokuz takvim yaprağı çevirdin
Nerde gezdiğimi bilmediğim diyarda...
Kendi namıma çok teşekkür ederim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!