Reşat Eğritaş Şiirleri - Şair Reşat Eğritaş

Reşat Eğritaş

Kalu bela emri olduğum ansın,
Ana rahmindeyken bulduğum cansın,
Yönümü dünyaya döndüğüm günsün,
Salındığın demlerin hatırına doğdum.

Zülfünle belenip kundağa girdim

Devamını Oku
Reşat Eğritaş

Şeddeli saltanat eceli tanır
Azrail memuru torpili bilmez
Feriştah torunu bu sonu görür
Makama, kimliğe takılı kalmaz..

Saraya sığmayan, Sinine sığar

Devamını Oku
Reşat Eğritaş

Sevgisiz insanın virandır adı
Sunduğu şerbetin yavandır tadı
Sevgidir İmanın öncül muradı
Yüreğin kınında gezinmelidir...

İlahi ikramdır kamil olana

Devamını Oku
Reşat Eğritaş

Anayı, Babayı vesile kılan
Mahlukat üstünü forsunu veren
İnsan kostümünü kuşatıp, saran
Can veren Rafi'ye şükürler olsun

Tatlı eden ekşileşen koruğu

Devamını Oku
Reşat Eğritaş

Padişah rütbesi kararda kuldur
O'na Mahir gelen şükreden dildir
Kibirli dikendir, kibirsiz güldür
Ekini yeşermez tarladır Kibir...

Kibre meyledenin, kesesi darda,

Devamını Oku
Reşat Eğritaş

Gönül yapısının imarı sevmek
Onu tasarlayan mimarı övmek
Şeddeli haramdır ikrarı caymak,
Sıratta sırtında taşıyan bilir.

Ham bakışlar aşkı surette arar

Devamını Oku
Reşat Eğritaş

Doğduğun gün çirkinleşti bütün kadınlar,
Yumuk bakışların kelepçeledi,
İlk konuştuğun harfler hükmetti.
Minik parmaklarının ardındaki
müebbet zindanına hapsetti.
Kim demiş? "öksüz kalırmış" diye annesiz kalan

Devamını Oku
Reşat Eğritaş



Neye yarar kardelen, yediveren
Yanağın Gülistan bahçesi kızım.
Elemine şahit etmesin veren
Hüznün azrailin pençesi kızım..

Devamını Oku
Reşat Eğritaş


Babasını astı oturduğu an
Köroğlu edasında kasılıp durur
Serçeden tırsıyor, kalktığı zaman
Pısırık odasında gezinip durur..

Devamını Oku
Reşat Eğritaş

Firavunu kızıl denizde boğan
Rahman elçisine ettiği zuldür
Nemrut'un başına tokmağı vuran
Yakmayan ateşi yaktığı gündür..

İlk Nebiyi cennetinden savuran

Devamını Oku