Kalu bela emri olduğum ansın,
Ana rahmindeyken bulduğum cansın,
Yönümü dünyaya döndüğüm günsün,
Salındığın demlerin hatırına doğdum.
Zülfünle belenip kundağa girdim
Şeddeli saltanat eceli tanır
Azrail memuru torpili bilmez
Feriştah torunu bu sonu görür
Makama, kimliğe takılı kalmaz..
Saraya sığmayan, Sinine sığar
Sevgisiz insanın virandır adı
Sunduğu şerbetin yavandır tadı
Sevgidir İmanın öncül muradı
Yüreğin kınında gezinmelidir...
İlahi ikramdır kamil olana
Anayı, Babayı vesile kılan
Mahlukat üstünü forsunu veren
İnsan kostümünü kuşatıp, saran
Can veren Rafi'ye şükürler olsun
Tatlı eden ekşileşen koruğu
Padişah rütbesi kararda kuldur
O'na Mahir gelen şükreden dildir
Kibirli dikendir, kibirsiz güldür
Ekini yeşermez tarladır Kibir...
Kibre meyledenin, kesesi darda,
Gönül yapısının imarı sevmek
Onu tasarlayan mimarı övmek
Şeddeli haramdır ikrarı caymak,
Sıratta sırtında taşıyan bilir.
Ham bakışlar aşkı surette arar
Doğduğun gün çirkinleşti bütün kadınlar,
Yumuk bakışların kelepçeledi,
İlk konuştuğun harfler hükmetti.
Minik parmaklarının ardındaki
müebbet zindanına hapsetti.
Kim demiş? "öksüz kalırmış" diye annesiz kalan
Neye yarar kardelen, yediveren
Yanağın Gülistan bahçesi kızım.
Elemine şahit etmesin veren
Hüznün azrailin pençesi kızım..
Babasını astı oturduğu an
Köroğlu edasında kasılıp durur
Serçeden tırsıyor, kalktığı zaman
Pısırık odasında gezinip durur..
Firavunu kızıl denizde boğan
Rahman elçisine ettiği zuldür
Nemrut'un başına tokmağı vuran
Yakmayan ateşi yaktığı gündür..
İlk Nebiyi cennetinden savuran
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!