Susuzluktan parçalanan çorak topraklara
Yağmur gibi baharla düşeceksin sen
Uçuver biraz daha ümidimin ufkunda
Dönüp avuçlarıma konacaksın sen
Ya da bu hayalle bitecek ömrüm
Önce uzun sopası olan vurdu
Aldı kısa sopalının her şeyini
Ona baltası olan vurdu
Çaldı herşeyini
Beyler ve krallar çıktı sonra
Gelip geçip hatırımı
Soran yarim neredesin?
Kalbimdeki yaraları
Saran yarim neredesin?
Ey sevgilim gelmez oldun
Sevgi ikliminde yaşarım her dem
Muhabbet olmazsa, ömrü neyleyim
Aşk bağında bülbül olup gezeyim
Gülüm olmaz ise, bağı neyleyim
İçeyim de aşk ağusu ver bana
İçimde bitmeyen bir sızı var
Bu sızı bir de çaresizlerin yüreğinde var
Çünkü onlar tanırlar imkânsızın kap kara yüzünü
Duyarlarsa sefadan şuh bir kahkaha sesi
Sızlayan yüreklerine saplanan hançer gibi
Biraz daha eğilir eğik olan başları
Güller tomurcuk vakti ne nazlı
Itır ıtır kokar bazı
Çok ürkektir öldürür nazı
Açıp bakar ya bazı
Kapı açar ümidime
Bizim elde bir ağıt var
Gel vefasız yas günüme
Güneş girmez mezarıma
Hançer vurdun can evime
Kurusun yurdumun bağı
Çaresizliğin kap kara gözlüğünü takanlara
Ufuklar bile sanki siyahın açık bir tonu gibi
Ak kanatlı ap ak bir at iken hayaller
Kırık kanatlarına ağlayan bezgin bir bineğe döner birden
Hani ufuk bir renk cümbüşüydü sonsuzluğu hatırlatan?
Hani hayal bizi gerçeklerden kaçırırdı?
Hani insan ümit ve korku arasında bir gidip bir gelirdi?
Hani zaman acıyı unuttururdu suyun mermeri erittiği gibi?
Hani insan unuturdu acıları ve unutmak bir nimetti?
Yanıldım mı?
Hepsi yalan mı?
NİSAN 2012
Sesini Sevdiğim,aşık olduğum
Ürkek bülbül, bir gün hatırla beni
Sen ninemin eğri beli gibisin
Ulu çınar, ölürsem hatırla beni
Ey akışına gönül verdiğim
Gözlerinden kalleşlik fışkırıyor insanların
Kurt doldurmuş sokakları kuzu postu bürünen
İnsanlık para için artık doğruluk da hatta dindarlıkda
Piramit ters duruyor ayaklardır başta duran
Allah’ım sen hayvanları koru insanlardan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!