Öyle bir hoşgörü ki "ne olursan ol gel"
Tanımadı aşk önünde, hiç bir engel,
Dünya felsefesi oldu, tıpkı pergel,
Dedi; aşk için, Yaradan için döngel!
Kimileri arar aşkı yana yana,
Yaraları ülkece, gün sarmanın günüdür
Dünyayı ahireti, gün sormanın günüdür
El uzatıp kardeşe, gün varmanın günüdür
Hakka içten el açıp, yalvarmanın günüdür
Bugünlerde en çok sanadır İhtiyacımız
Ne siyaseti gözetti, ne menfaat çıkarını
Öyle bir sevdaydı ki, düşünmeden yarını
Siper etti kendini, kara toprağa bağrını
Karlı dağlar söndürmez, vatana efkârını
Mamak zindanları, soğuk, ıssız ve serin
MÜJDELENMİŞ ŞEHİR İSTANBUL
Asırlardır işaretli cennetten o bahçe,
Değer biçilir mi hiç, ne altın ne de külçe?
İstanbul der yürekler yanmakta içten içe,
Karadan yürür gemi Galata’dan Haliç’e.
Türkülerin canı, kemik ve etiydi
Bozkır Tezenesi, Garip Neşetiydi
Evvelden ahire, sevdi o Leyla’yı
Karşısına aldı, ah yalan dünyayı
Dilinde türküler, elinden tezenesi
Bugün ölümünün, onuncu senesi
NEYE YARAR
Damla damla olup akmadıkça,
Merhametle dolup bakmadıkça,
Göz neye yarar.
Kelebek misali konmadıkça,
Anlattın hep bilimi,
Değiştirdin iklimi,
İlmik ilmik kilimi,
Dokursun öğretmenim.
Aydınlık için varsın,
Yönümüz düzgün olsun, şaşırmasın pusula
Ramazan paylaşmaktır, uzat eli yoksula
Gönüle bahar düşsün, bereketinle sula
Hoş sefalar getirdin, onbir ayın sultanı
Dualar gelsin dile, günahlar varsın affa
Düşmanların zulmü ki, kaldırılmaz zor yüktü
İnanç ve cesaretle, nice bilekler büktü
Topyekün düşmanlar, heybetinden ürktü
O kahraman komutan, Büyük Önder Atatürk'tü
RAHMET
Toprak suya hasrette, beklerken merhamet
Susuz çöl rüzgârında, külün de savruldu
Hicranınla sararmış, gönül suya hasret
Baharın habercisi, gülün de kavruldu
Yağdır Mevla’m kuluna, gökten rahmet rahmet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!