(Sakarya Türküsüne Naziredir)
Eda bu, su misali, ılık ılık yüreğime akar ya;
Kendisine kanıp kırkımdan sonra aşka inandım ya...
Birer rüya gibi değil mi yaşanılmışlar.
Birer rüya değil mi yaşanılmamışlar.
Ben çözemedim, Sen anlayabildin mi gerçeği...
Rüyalar mı gerçek, gerçekler mi birer rüya..
Dünya döner anlarım, ya bizim dönmelerimiz...
Kırılan yürekler, tutulmayan yeminler,
Sen Zul Ülkesinden, Ben Zulümler diyarından firar eden, iki kacak, iki firari yürek olarak bu
Kutsal Kaçışa değer bir hayat yaşamamız gerektiği düşüncesindeyim. Bunun için de
Bildiğimiz doğruları birbirimizle paylaşalım ki, tekrar yanlış yollara düşmeyelim.
DAYANABİLSEM
Varlığına mı dayansam, yokluğuna mı?
Göz yaşlarıma mı, yoksa sevgine mi? …
Hasretine mi dayansam, beklemeye mi? …
Akıl alamaz olmuş yaşananları
BURALAR BENİM
Bu topraklarda yeşeren ağacın meyvesiyim,
Gitmem başka ellere, buralara düşeceğim.
Ben değil, siz kendinize yurt arayın,
Güller, goncalarının koparılacağını bile bile,
Tomurcuklar açmaya devam ederler.
Yeter ki;
Dikenli bir çalı ağacıdır denilip,
Haksızlık edilmesin kendisine.
Baharın ne zaman geleceğini
İki huzura birden edemeyince secde,
senden vazgeçişim bundandır gülince.
Kainatın efendisi bile toğrağa girince,
Yasını tutamayışım bundandır gülince.
ömür yangınından yere iki yaş düşünce,
Utan
Benden değil kendinden utan.
Benden değil kalbinden utan
Benden değil vicdanından utan
Benden değil gözlerinden utan
Benden değil duygularından utan
Zekat
Bilirsin ki; Zekat vermek, zengin müslümanların üzerinde farzdır... Verilen zekattın içinde göz kalmaz, arkasından bakılmaz. ve verdildiği için pişmanlık duyulmaz....
Sana dair hayaller aklımın, fikrimin,
Ayrılığa düşen yaşlar gözlerimin,
İsmi Üç huruftan ibaret olup, nâmı Eda’dır.
Dünyayı firdevsi alaya çeviren bir huzuru deryadır.
Bakınca cism-ü canı ile sanırsın-ki bir fâanidir,
Tılsımıyla kabir mevtine can veren, bir ruhu ilahidir.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!