İHANET
Sevgiye susamıştık, kana kana içtik.
Bedenimiz morardı, yüreğimiz yandı,
Ancak o zaman zehir içtiğimizi anladık.
Kırık, küsmüş umutların hayat bulduğu,
Ömrümün akmaya başladığı sevgi deryası.
Fikrimin yürüdüğü, Hücrelerimin düştüğü tek yol var,
O yoldan sana geliyorum, hisedebiliyormusun!
Merhaba! ..
Ağlayan gözüm, titreyen yüreğim, inleyen ruhum merhaba
Merhaba çayım, kahvem, sigaram, ekmeğim, tuzum
Merhaba yürek sızım, gönül hırsızım,
Uykusuzluğum, sökmeyen şafağım merhaba.
Yüreğimin dalından
Kopacaksın diye korkuyorum.
Korkuyorum kendimden,
Korkuyorum Tutunduğum senden koparım diye.
Yalnızlığımın mükafatı olsun yokluğun.
Paylaşamadığımız ekmeğin katığı olsun bu yürek yarası.
Rüyalar gibi, düşler gibi
Gönüllerin uğurlarına yaratıldığı İlahi mabetler gibi.
Mabetlerin manası mihraplar gibi.
Kıbleye nazire, vazgeçilmezler gibi,
Ana, bacı, yar sen değilmisin kadın.
Seni kalbimde duyarak!
Bu gece yine yollara düştüm,
Başlangıçtan bitime doğru...
..........................................
Ah be kınalı kuzum ah!
O yollarda ne gördüm biliyormusun?
Bu sevda ağır geldi gülüm.
Dağ gibi çöktü başımıza.
Çığ gibi yıkıldı üstümüze,
Ezildik, altından kalkamadık.
Coplanılmak, askıya alınmak,
Kaburga kemiğimle çenemin kırılması,
TÜKENİŞ II
Koşarken bile yakalayamadığım umutlarım...
Bitişe doğru damla damla tükenişim var.
Uğurlarına hayatımı, canımı adadığım,
Hiçbir şeyden anlamaz gammazlarım var.
Sensizliğin Kazası Olmuyor
Gel ey sevgili, durma gel!
Gel birbirimizin kadir kıymetini bilelim.
Gün gelir ansızın birden bire,
birbirimizden habersiz ayrılıp gidebiliriz.
Sana yazılmışsa kaderimin bu son demleri,
Belki yüreğinde tutar, belki söker atarsın beni.
Dileklerden, rüyalardan, fallardan istemek seni,
Bu kadarmı olur bilmiyorum, bilemiyorum seni.
Pusuda bekleyen avcılara rağmen, bile bile,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!