Aklım başka türlü düşünüp,
Elim ayağım başka türlü işliyorsa.
Yürekleri kanatıyorsa her dokunuşunda,
Savaşıyorsa her adımda.
(Hem de barışçıl ve iyimserken düşümde)
Namussuzluğa göz yumuyorsa.
Kim bilir
Hanginizin nefretiyle
Defalarca bıçaklanıyorum
Hanginizin kuşku suyunda
Acımasız kahkahalar eşliğinde boğuluyorum
Kim bilir
Sigaramı katleden dumaan
Yetmezmiş gibi bir de kanıma işlemez mi?
Vay şimdi benim halime
Ne vardı da halimde içtim şu zıkkımı
İçerken keyif alıyorum sanmıştım
Meğer keyiflenen sigarammış
Sözde barış yüklü
Gemiler kalktı bizim limandan.
Tepeden tırnağa kin doldu
Kıbrıstan nefret bindi
İskelelerden gemiye öfke tırmandı,
Gemide barışa ve özgürlüğe yer kalmadı.
Soru:
Beni seni sevmeye zorlayan ne?
a) Dışarımda kalan insanlara hasret mi?
b) Yaşadıklarım mı?
c) Yaşayacaklarımız mı?
(d) Hepsi
Bir savaşta toprağa saçılan tenimin
Yüreğini bulup onca parça arasından
Al bas bağrına tenine göm
Bir daha savaş olmasın diye dua et
Aşka vaktim olmadı sevgili
Aya isi tüt mumum <
Kırık masam, süs mezem <
Aza iyi sus maşam <
Kısık neşen, tut mayam <
Niçin ulu ata izi küsük <
Sızlanmayı bırak deli gönlüm
Senide gelip bulacak ölüm
Kapın çalar gözlerin onu arar
Yas tutup kahrolmak neye yarar
Kuyuya atılan taşın çığıltısı gibi
Derinden geliyordu çığıltısı
Yürek kurumuş
Yürek susamış
Yürek dört duvar darda
Bomboş…
Öyle bir mimardın ki
Bedenimde, ruhuma en dokunan yerine
Özene bezene inşa etmiştin yazlığını
Yılın bir iki haftası gelir
kalır
ama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!