Pişmanlığın koyu karası Şiiri - Murat Ülkü

Murat Ülkü
868

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Pişmanlığın koyu karası

Ne uzun bir gece bu, bitmeyen bir hüzün,
Göğsümde bir ağırlık, bin yıllık bir düğün.
Keşkeler ormanı, her yaprak bir yara,
Kaybettiğim ne varsa, şimdi kap kara.

Zaman denen cellat, acımasız bir kılıç,
Her kesiği derin, her damlası bir hiç.
Geri dönse zaman, silinse tüm izler,
Yine de bu pişmanlık, ruhumu közler.

Bir gölge düşerdi, en parlak güneşe,
Ben girdim o karanlığı, ve de bile bile, ateşe.
Yandı tüm umutlar, küle döndü tüm düşler,
Şimdi içimde o yankı, hep aynı sesler.

Sözler kurşun oldu, bakışlar ise zehir,
Bilmeden mi vurdun, yoksa bile bile mi gelir?
Giden geri gelmez, ve bir gün akan gözyaşı diner,
Ama ruhumdaki çığlık, asla bitmez, üzerime siner.

Ah, o anki telaş, o körü körüne hırs,
Bir gemi batırdım, limansız, kaptansız.
Denizler kurudu, yıldızlar söndü gökte,
Yalnızlık bir yorgan, şimdi her köşede.

Pişmanlık bir yara, kabuk bağlamaz asla,
Her an kanar durur, içimde kapanmaz yara,
Dönmek isterdim geriye, taa o son ana,
Ama yok bir yol, her kapı dar bana..

Gecelerim haram, uykularım firari,
Yüzümde çizgiler, ruhumda ihtiyarî.
Her nefes bir azap, her kalp atışı bir suç,
Bu yükü taşıyorum, pişmanlık tükenmeyen bir güç.

Belki bir gün diner, bu bitmeyen kahır,
Belki bir ses gelir, "affedildin" diye seslenir,
Ama ben bilirim ki, bu ceza bana biçildi,
Pişmanlığın en koyu karası, ruhuma ekildi.

Murat Ülkü
Kayıt Tarihi : 26.6.2025 21:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!