Gün alacakaranlık boğaz hafifçe sisli
Senle yarışan güneş bile bulutlarda gizli
Dünyada şu şehrin var mıdır bir böyle misli
Al cenneti deseler de etmem yine kabul
Sensiz gözüme her yer cehennem ey İstanbul
..
Daha konuşmaya başlarken hemen
Allah, birdir, peygamber hak söyledi annem
Bismillahtır her işe başlarken aklıma gelen
Ne olursan ol müslüman ol
Henüz okuma yazma bilmezdim
Abdesti, namazı babamdan öğrendim
..
Masallara yumruk atan zamparalıklardan
Başkalarına ipotek edilmiş yağdanlıklardan
Mücerred olmuş bütün faili meçhullere talibim
Yanıma gelsin öksüz çocukluğum
Ve yetim aylığımı sana bırakıyorum
Kaçış gerek iklimlere ve kopuş ve yok oluş
Fizik öteliğini yok sayış [İSYAN]
..
Peygamber bir gün
Yoldan geçiyormuş arkadaşlarıyla
Bir köpek ölüsü görmüşler
Hepsi burnunu kapayıp
Ne pis kokuyor derken
O bakıp bakıp
Ne güzel dişleri var demiş
..
Sene bindörtyüz elli üç, bir bahar sabahı,
Bir genç vardı atının üstünde pür sevdalı,
Müjdelemişti peygamber bir fetih olacak,
Dikilmeliydi Bizans'ın surlarına sancak,
Peygamberin ismini surlara dokumuştu,
..
Mucize mi beklemek gerekir peygamber gibi
Bahanalerle mi avunurum yalvarışlarımda
Herkesin paylaşamadığı küçük karanlık dünya değil dünyam
Yoksa erafımda yaşanan tek dünyamı gördüklerim...
Melekler serzenişte güzelliğe gördükçe
Yaratan herşeyi düşünmüş var etmiş ayrıntısıyla
..
Vapur sesleriyle dalgalanan deniz,tebessümü esirgemeyen günes
Bir de deniz kokusu
Hercai menekseleriyle,bu cennet olan
Bu sehri seviyorum
Güzellii simgeleyen isiklar,
Gece hayatinin açikligi
..
Badı seheri esersin yaren ne
İmam Hüseyin'im yaralı Turnam
Ilgıt,ılgıt ötersin derdin ne
İmam Hüseyin'im yaralı Turnam
Ciğer parçalandı o derde çare
İçim sızılar Şah elinden çare
..
Baki Kalan Canlı Var mı Dünyada
Gitmek İçin Gelir, Gelmez Gidenler
Veliler Nebiler Bütün Şüheda
Gelse Onlar Gelir Gelmez Gidenler
Vahiy Gelmedikçe Bilmez Peygamber
Dersin Ama Adam Gaip Nedir Der
..
Bir iken bin ettin kendi adını,
Gördüm ufuklarında şafağın söktüğü anı,
Sana ram olan gönülleri titretirsin,
Bu haz bitmez sayarsak zamanı.
Ey Fatih! İleri atılıp seyrana durdun,
Şehri alamaz diyenlerin aklını vurdun,
..
Bir kuş olur da uçarmış
Uzaktan uzağa
Müminlerin dualarında
Toprak,
Bağrını açar da ağlarmış
Bülbüller ağaç dallarında
..
GÜLÜM
Gurbet elde gülün çeşidi çoktur
Ama senin kadar kokanı yoktur
Solmadan dururlar ama ne çare
Bir gram yağı çıkanı bulunmaz Gülüm
..
Dillere destansın ki dünyanın tüm şairleri övüyor seni,
Tarih boyunca seni feth için çalışıp çabaladı padişahların hepsi,
Gönüllere taht kurmuşsun, bütün akvam-ı beşer anıyor mübarek ismini,
Sen İstanbulsun ey güzel şehir bende seviyorum seni,
İlahi ne güzel yaratmışsın dünyada eşi yok bu şehri İstanbul'u,
Onun sayesinde Peygamber muştusuna nail oldu, Mehmet Han Cihan Padişahı,
..
Hızla yol alırken ulaşılası güneşe
Sorgular süreç içimizdeki kaosu
Anlamsızlıkta anlam arayanı
Bitip tükenmeyen ihanetten yılanı
Sevgi adına sevgisizce
Sapıtıp kendini Napolyon, Sezar
..
Yüreğim hicran dolu pare pare
Yaraların bende İmam Hüseyin
Yasından ahuzara düştüm çare
Yaraların bende İmam Hüseyin
Muhammed Ali yari ceşmi nuru
Gönüller sultanı dermanı zaru
..
Ne çökersin üstüme
kızıl akşam
Ne durursun karşımda
kızıl toprak
kızıl tuğla
kızıl duvar
..
Sustum
İçimde boğuldu gençliğim
Aynaların karanfil aydınlığı soldu
Zehrin bir yüzü aydınlık
Sevdanın bir yüzü acı
Tabiatı tezattan bir hayat
Özün özüne yabancı
..
Anlıyorum şimdi...yol uzundu...gidilen bütün şehirlerde yaşanan aşklar yalandı...yola çıkılan bütün insanlar aslında tuzaktı...sürgün kentiydi burası...tanrısına küsmüş bir peygamber gibi kentime küskündüm,sürgündeydim...yaşanan bütün aşklar kutsanmış kadehlerde yağmalanıyordu bu şehirde hep bir militan ölüyordu ve ben hep yalnız kalıyordum...her yalnızlığımda küsüyorum bütün din kitaplarına...Bütün tanrılara kapılarım kapalı açmıyordum...kendi yalnızlığımla tükeniyordum...Bir akşam bir ışık indi kente...kent aydınlandı günleri ve ayları geçmiş takvimler gibi aşk gösteriyordu kapıdan kendini...oysa bir yanım yalnızlıktı benim...aşk o kadar geç kalmıştıki bu kente bütün tanrılar kendi peygamberlerini çarmığa germişti...ve sadece onlara tanrıları ağlıyordu...bir kadın bir tanrı ve şehirde bir militan...bütün yazılar gibi hepsi sadece bir dua da adları geçiyordu...
..
Yalnızlık Tanrı ya mahsus
Göç eden kuşlara değil
Sırası gelip yeşeren dallara
Kabuğu içinde vuslat sayan
Kelebek larvalarına hiç değil
kısa olsada ömürleri
Ne sen ne ben
..
peygamber çiçeği mavisine boyanmış
ketum bir duyguyla
geçerdi yüreğimden
düşen meleklerin düşünde
bir elif uzardı
mısra boyu
..