Evet İstanbul sana küstüm
ilk ben değilim sana küsen
cazibelisin biliyorum
ama acımasızsın.
Evet İstanbul sana küstüm
-- SİZCE KADER' Mİ ?--
sizce kader 'mi ?
Yok olan günler
kader dediğin nedir' ki
Yoksa ölmek' mi ?
Yoksa bir yaprak gibi savrulup gitmek' mi
Bu günlerde kalbim tekliyor sanki
Bir gün ölürsem eğer, sessizce,
Ardımda kalır belki bir parça hüzün,
O an bilir misiniz, her bir hece,
Size döner, bir sitem olur sözüm.
Bir kuş oldun yavrucuğum,
Uçamazsın bu karanlık gökyüzünde.
Kanatların kırık, umutların suskun,
Bu siyah dünya seni nasıl sarsın
Küçük yüreğinle büyük acılar taşır,
sevginin yok olduğu
insanlığın olmadığı
sisli bir ormanda tek başıma
yürüyorum
gök yüzü karanlık
baykuşalar yüzünü gövdesine gömmüş ürkekçe beklerken
Gözlerde yaşlarla dolan bir deniz,
Kalbin derinlerinde yankılanır sessiz.
Yarına dair hayaller, hepsi silinmiş,
Zamanın ellerinde yitip gitmiş.
Gecenin soğuk nefesi, içini ürpertir,
Bir kelebeğin kanatlarında can olsam,
Renk cümbüşüyle süzülürdüm diyar diyar.
Hafif bir rüzgarla dans eder dururdum,
Her çiçeğin özünü öper usulca.
Bir anlık ömürde sonsuzluk bulsam,
Gök kubbede parlayan bir meşale,
Karanlık gecelere inat, aydınlık bir hale.
Mustafa Kemal'in ışığı, umudun sesi,
Yüreklerde atan, özgürlük nefesi.
Zaman durmaz, akar gider nehir gibi,
Ruhumun atlasında kanayan coğrafya,
Her bir çizgisi zulmün kara mürekkebiyle çizilmiş.
Yedi katmanlı acının tortusu sinmiş benliğime,
Suskun çığlıklarım yankılanır bu sessiz şehirde.
Ayaklarımın altında cam kırıkları, her adımda bir kan revan,
SEN EY MAVİ GÖZLÜM
SEN PAŞAMIZ
SEN ATAMIZ
SEN ULU ÖNDERİMİZ ,
MUSTAFA KEMAL ATAÜRKS’ÜN.
Vurulmuşsun bir güzele.
Güzel senin beyninden kalbine
uzanan o ince çizgide
ipek saçları rüzgarda savrulur.
Vurulmuşsun bir güzele.
Gözlerindedir gözleri,
derinliğinde kaybolursun.
Yüreğin çarpar tutlursun.
Vurulmuşsun bir güzele
Ona bakarsın koklarsın ...