Evet dilsiz.
Fakat duygusuz değil.
Hisseder her türlü fenalığı.
Köle gibi kullanılmasına
Fırsat vermeyelim sakın.
Evet dilsiz.
Ben kim olduğumu buldum sonunda.
İran'da Nida
Nida'ya can feda.
Barışım dünyada
Barışım ben.
Ölürken bile
Mustafa bir öğrenci
Henüz yaşı geçmemiş sekizi
Annesi hapiste
Babası mezarda
Babasının katiliymiş annesi
Olayı görmüş gözleri;
Ve insanlar
Ayartmışlar birbirlerini.
Çok umursamaz olmuşlar.
Düşünmüyorlar hiç kimseyi.
Aşırı benciller.
Kaldıysa bir tutam sevgi
Güllü bir ad ile sana
Gülmek yakışır elbette.
Bir kerecik de olsa
Gül gönlüne gül, ey, Gülay!
Gülümse ve bak;
Üzüm, üzüm gözlerinde
Engelliyse kardeşin
Ölmek istesen de ölemezsin.
Memleket sorunlarını çözmek için
Hep en önde yürümek istersin.
Her zaman
Ve tehlikelere rağmen.
Bir gün
Çocuğun birine kızarsan
Hayalindeki mesleği sor ona.
Belki bir öğretmen
Doktor olmaksa ya da
Hayalindeki mesleğin
Sürekli ben diyorlar.
Biz olamıyorlar.
Mademki bunlar
Şerefsiz benciller!
'Bu dünyayı ben kurtaracağım'
Demenin zamanı
Hep yaşa sen Atatürk!
Evet askeri Harp Okulu'nu subay olarak bitirdin.
Planlı, kararlı ve çalışkan Atatürk.
Yeniydi bu, 29 Ekim 1923'te, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdun.
Artık öldüğüne inanamayız 10 Kasım 1938'de, Dolmabahçe Sarayı'nda.
Yıpranan yürek
Savaşta bile
Düşmanına dahi
Gıda yardımı yapabilmiştir.
Yıpranmışlığı yorgunluğundandı çünkü.
Eski bir dostu kıramamıştır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!