yüzleşince
yaşamı teğet geçen acılarla
bir
avuç
kalır
mangal
siper başında ömrünü kucaklayıp
spermlerini çöplüklere istifleyenin
portakal çiçeği açar şimdi
sevdasının kuytu yanlarında
haber ver menekşe sorular soran
penceresi açılınca
aşkın
kibrit çal gözlerine
her sabah
bileklerin kesik
uyan
iki büklüm
bir kenara itilince
paslı kilitleri
kırarak geldim
cenge
bazen elin kolun bağlanır sanırsın gökyüzü akıyor
sayarsın alkışlayan elleri boğazın sıkılır
damlarsın konduların tabanlarına yorganın altında ağlayıp
buhar olan gözyaşları sahici mi adımı unuttuğun
karganın güldüğü acımın güle döndüğüdür
yüreğimin
hükmünü yitirdiği
ismimin
lanetlendiği
kıymetime sözlerinde erdiğimdir gözlerinde kıyametime ağladığımdır
dalımı
yasak meyvenin kırdığı
toprağımı
lanetli kıldırdığıdır
dağa gün değince
dalda kirazım
kilim serer
suya
dilim tutuşunca
1.
Akşam geldi. Akşam geldiniz elinizde gökyüzü
Ne güzel geldiniz. Sahi siz ne güzelsiniz
Akşam geldi. Akşam suya indi kara bir kısrak
Parlak mı evet evet parlak!
düşmez kalkmaz bir ölüm
yaşam kutsal bir kitap
ezberimde
kanı iz bir ihtilal
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!