hırsla sarsılınca dayanıyorum ölümün eşiğine
sokak çocukları tanımlamış beni
hep öyle yalnız
sığıntı
diye
Ben dünya kadar şiir okudum hepsi yuvarlaktı
Çok Allah geçen bir radyonun cızırtısı ekteydi
Bardaktaki suyu içen külü döken göz
Bir –lük yapım eki kadar uzağı göremeyen kuş sesine muhtaçtı
Karşı kıyıda bir dağ deniz yalanır
Bir kere bir yalnızlıktır
kapana kıstırılınca yüreğim
beyaz bir bayrak kılınır dilim
kefenlenmiş sır
koku yayar sevdama
soğuk bir pişmanlık değince yüzüme
üşümüş ağaçlar
sustuğumuz yer bir orman yangını
uzak dosta gülümsemenin tadı
kıvrak bir dans sevişen düşler
çırılçıplak bir yasak ağlamak
umut denen
dönerken
dünyanın tekerleğinde
bile bileydin
sen
terk edildin
peş peşe
salyalı sözcüklerle
kara sıkıntı
çökünce gırtlağına
kaybedişi yaşadın
bu yalnız kaldığımdır aldanıp yandığımdır
gece
kara bir sığınak
sana sığınmak mı
yasak
dalında kurumuş bir kasabayı
emzirir takvim
kanatları yolunmuş
taş basması bütün ahali
yüklenip giderken süvarisi aşkın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!