Biz Adanalıydık bahçemizde karlar yerine uçuşan çöpler vardı,
Kaldırımlar parça parça yamalıydı,
Etrafımızda hayvan besleyen komşular,
Şikayetin bini bin paraydı.
Biz Adanalıydık sokaklarda her gün kavgalar olurdu öyle,
Bir yol bulduk bizden değil,
Bir kul var ki bizden değil,
Yükselir biçimsiz bir dağ,
Sizden değil, bizden değil.
Dünya imtihanın Dünyası,
Vatan gitmiş elden kalanda bizden değil,
Çalışan boşa çalışır yalanlar bizden değil,
Ne ahlak ne saygı kalmış genç insanlarda,
Büyük küçük bilmezler zaman bizden değil.
Satılık olmuş pare pare kutsal olan topraklar,
Biz dert kuşuyuz kuzum konarız her derde,
Uçarız, koşarız, ölürüz tufanın olduğu yere,
Kanatlarımız uçurmaz bizi rüzgar savurur,
Bahara hasretiz inanırız bir gün geleceğine.
Dertsiz günümüz olmaz bazen ekmek davası,
Sus ve dinle Allah'ını seversen bu gece,
Yine gönlüm garip garip rüyalar gördü,
Azrail ömrüme her saat atarken pençe,
Kalbimde saklanan o bir gariban öldü.
Sen Dünyaların hasretiyle geldin bana,
İmdat! boğuluyorum, bu boğucu Dünyada,
Sıkıyor bir taraftan bütün kaoslar, vahşetler,
Sisli dumanlar, dumanlar karanlık yollar ve ben,
Boğuluyorum evrende, Dünyaya gelemeden.
Bir Vapur sallıyor denizin üstünde tüm gücüyle,
Vurulmuş yüreğinden binlerce genç yiğit,
Aşıkların düşmanı şeytanmış derler...
Eller vefasız gözler yaşla demlenmiş,
Her seven yürekten insanmış derler.
Ya sen ne zaman sevdin en son güzelim,
Rıhtımdan Gemiler kalkmıyor artık,
Köpekler sokaklarda meydana düştü,
Eski aşklar şimdi sade mazi de kaldı,
Leylalar Mecnuna dönmüyor artık.
Bitler iki yakaya doldukça doldu,
Sorma kardeş sorma benim halimi,
Tufanı bitmeyen yele benziyor.
Hayallerim hepsi tarumar olmuş,
Menzili olmayan yola benziyor.
Bazen gül açıyor, bazen menekşe,
Yine kırgınım sana bu akşam,
Ocağın ateşini harladım sensiz,
Meşe odunlarını attım içine,
Mavi gözlerindi ruhumu yakan.
Verirdim kalbimi istesen ellerine.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!