Bize miskinlik bulaştı,
Bak eller aya ulaştı,
Küçükler devleri aştı,
El ele ver Türk Milleti.
Çözemezsin beni kördüğüm gibi,
El etek öpmemi bekleme benden.
Umutsuz vakayım gördüğün gibi,
El etek öpmemi bekleme benden.
Zalim alkışlamam ne 'yaşa' derim,
Düşmanlar dost rolü oynar,
El kazanır Türk kaybeder.
Her yer fitne fesat kaynar,
El kazanır Türk kaybeder.
Doğru düşünceler iltifat görür,
Emanetler ehil ellerde olsa.
Eğik başlar kalkar, herkes dik yürür,
Emanetler, ehil ellerde olsa.
Üç karış toprağa değdi mi bilmem,
Bıraktın dünyada herşeyi Emmi.
Mezarına korlar yağdı mı bilmem,
Bıraktın dünyada herşeyi Emmi.
Kuruttun kanımızı; fazla oldun, çok fazla,
Un, şeker, yağı aldık, enflasyon canavarı,
Helvanı karmak için bekleşiyoruz hazla,
Her yere ulak saldık, enflasyon canavarı.
Yine buluşalım bir eylül günü,
Eski yaraları deşme yeniden.
Güzelce analım birlikte dünü,
Eski yaraları deşme yeniden...
Kimselerde yoktur sözde, ilminiz,
Etmeyin ağalar, etmeyin beyler!.
Karabasan gibi çöktü zulmünüz,
Etmeyin ağalar, etmeyin beyler!...
Önceki baharlarda O en güçlü ırmaktı,
Güneşle erir karlar, hızına hız katardı.
Kuvvetinden emindi, gürül gürül akardı,
Kayaları çöp gibi, omuzuna atardı.
Kalbimi sana dönüp yüzüne gülümsesem,
Her defa Anka olup Kaf Dağına kaçan yâr.
Yüzünü bana dönüp kalbinle gülümsesen,
Ey yüzünü kalbine nakşedenden kaçan yâr!
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.