Yılma acunda boğuştan,
Bir tanesin bir tane Sen.
Kıymetlisin ta doğuştan,
Bir tanesin bir tane Sen.
Dinlemesen derdine yan,
Cüzdanları şişmanlara,
Bir türlü aklım ermiyor.
Emekçiye düşmanlara,
Bir türlü aklım ermiyor.
Ruhlarını yüceltmez, bedenlerini yorar,
Bir ülke yıkılırken, yükselen tapınaklar.
Aklı safdışı eder halk uyutmaya yarar,
Bir ülke yıkılırken, yükselen tapınaklar.
Saatler eceli çalana kadar,
Bir ülküm var sevgiliden sevgili.
Emaneti veren alana kadar,
Bir ülküm var sevgiliden sevgili.
Tabiatla yetinmedik,
Ne var, ne yok zehirledik,
Dengeleri alt üst ettik,
Bir yangının içindeyiz.
Dost senin yolcu olduğun,
O yollardan bende geçtim.
Bugün çok yaşlı bulduğun,
Bir zamanlar bende gençtim.
Ben daldım tatlı uykuya,
Soy dediğin gün bitmişti.
Sen girdiğim derin suya,
Boy dediğin gün bitmişti.
Bel bağlayıp, keramete,
Tarihe yön verdik, kaç krala san,
Biz böyle değildik ne oldu Türk'e?
Hoşgörüyü bizden öğrendi cihan,
Biz böyle değildik ne oldu Türk'e?
Belki ayrı şehirde bahtsız sanılacağız,
Biz hep aynı şarkının notası kalacağız.
Sevenler dünyasında aşkla anılacağız,
Biz hep aynı şarkının notası kalacağız.
Dürtükler göğsünü güneş toprağın;
Şefkat dolu sıcak tırnaklarıyla,
Boşuna kabarmaz karnı toprağın,
Bizim köye bahar geldiği zaman.
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.