Her gecenin şafağında
İçim titrer üşür içim
Gariplerin otağında
İçim titrer üşür içim
Yar yüreğim bir hoş olur
Halimi soranlar görün halimi
Narın içersinde içim üşüyor
Terk ettim edeli ben de elimi
Terin içersinde içim üşüyor
İşledin sevdayı gönlüme nakış
Nalbant oldum nalbantım ben
Karıncaya nal çakarım
Hiç şaşırma sen buna sen
Karıncaya nal çakarım
Bilen beni zaten bilir
Aşkın hasretini gönlüme saldın
Köz oldu yüreğim kora karıştı
Neyim var neyim yok elimden aldın
Köz oldu yüreğim nara karıştı
Del eyledi aşkın del oldum deli
Uzaklardan geldim yorgunum yorgun
Altıma bir döşek ser ağır ağır
Bir güzele aşık vurgunum vurgun
Kanayan yaramı sar ağır ağır
Ezelden yaslıyım gönlüm yaralı
Kamaştı gözlerim cemalin ay mı
Durup baktım zülfün ayı kapatmış
Kirpiklerin oktur kaşların yay mı
Gerip baktım zülfün yayı kapatmış
Derdimi deryaya döküp söylesem
Hicran ateşini saldın sineme
Ürperir yüreğim kapı çalınca
Gel mihman ol bir gün gönül haneme
Ürperir yüreğim kapı çalınca
Derdimin dermanı derdinde saklı
İkrarımı çalıp söyleyemedim
Telim kırık geldi saz kara bağlar
Gönül yaylasında yaylayamadım
Gülüm kırık geldi yaz kara bağlar
Ayrı düştüm canan canı canandan
Gönlümde aşikar olmayan sırdır
Sır içinde sırrı dökersin kalem
Bilirsin bu cihan başıma dardır
Sır içinde sırrı sökersin kalem
Alimin elinde hükmün kararın
Kırdı felek kollarımı
Mansur gibi darda kaldım
Kimse bilmez hallerimi
Ağustosta karda kaldım
Gönül sırra kadem bastı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!