Hiç sorma boşuna boşu boşuna
Derdimi söyleyen dil desin beni
Dokunma gözümün kanlı yaşına
Gönlümü eyleyen tel desin beni
Hasret ateşinin dumanı tütmez
Ben dertli doğmuşum garip anamdan
Eller dertli dertli yol dertli dertli
Kan irin akıyor her gün yaramdan
Seller dertli dertli hal dertli dertli
Gülmedi cihanda garibin yüzü
Keremleri nara yakan
Değil misin sen değil mi?
Bir damla yaş gözden akan
Değil misin sen değil mi?
Mecnunları çöle salan
Durmaz akar yaşım gözler neylesin
Damla damla olur sele karışır
Şu kırık gönlümü kimler eylesin
Rüzgar olur eser yele karışır
Söyleyecek sözüm tükenir oldu
Ne kusur ne günah işledim söyle
Bir vefasız yari yar ettin bana
Beni halden hale bıraktın böyle
Bu koca cihanı dar ettin bana
Geldi geçti ömür dayandı kışa
Gül ne bilsin bülbülleri
Dağlar durur zar içinde
Yıkılası bu elleri
Ağlar durur yar içinde
Gönül hanem viran kaldı
Gönül sahrasında gezdim gezeli
Beni aldın benden bir ben eyledin
Güzeller içinde gönül güzeli
Beni aldın benden bir yan eyledin
Akmadan kurudu gözümün yaşı
Küle dönen o keremi
Benden daha mutlu gördüm
Çaresiz bu biçare mi
Benden daha mutlu gördüm
Zemheride açan gülü
Ne baharım bahar ne yazım yaz
Ne kışım kış
Beşinci mevsimde iki damla yaş
Bir hüzünlü bakış
Ne melhem kar eder ne ilaç derman
Bilir misin nasıl sızlar bu sızı
Cümle dertler oldu yürekte harman
Bilir misin nasıl sızlar bu sızı
Kesilmez bu sızının arkası ardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!