Gördüm artık gördüğümü
Ne kaldı ki göreceğim
Kim çözecek kördüğümü
Ne kaldı ki ereceğim
Ne hayalim ne de düşüm
Dert çekmeyen bilmez benim derdimi
Neler çektiğimi nerden bilesin
Perişan halimi gelip gördü mü
Neler çektiğimi nerden bilesin
Hal ehli olmalı insanın özü
Çok bekledim nerde kaldın gelmedin
Kazıldı mezarım dikildi taşım
Bu dünyada murat alıp gülmedim
Bozuldu pazarım döküldü yaşım
Bülbülün zarından yastadır bağlar
Gözümü yollarda bıraktın yârim
Hasretin bağrımı deldi nerdesin
Günden güne artar efkarım zarım
Sarardı gül benzim soldu nerdesin
Gelmedi günlerin arkası ardı
Daha hiç düşmeden sahraya çöle
Çöller çöllüğünden çöllükten geçti
Uğradım seherde o serin yele
Yeller yelliğinden yellikten geçti
Aşikar eyledim sırrımı tele
Dedim gelip görem o nazlı yâri
Ne gelebildim yar ne görebildim
Biter mi başımın boranı karı
Ne gülebildim yar ne yorabildim
Feryadım figanım arşı alada
Bunca bayram geldi geçti
Ne bileyim gülemedim
Kefenimi kesip geçti
Ne bileyim ölemedim
Ne hallere saldın bizi
Gönül hanem sensiz bomboş
Nazanice gelmez nice
Bulamadım kendime eş
Nazanice olmaz nice
Gül cemalin pakı nurdan
Söylesene nazlı yarım
Aslı mısın kerem ettin
Göğe çıkar ahu zarım
Yaslı mısın verem ettin
Hasretinden küle döndüm
Yollarına bakar yolun gözlerim
Gözleye gözleye gözümden oldum
Hiç mi kâr etmedi sana sözlerim
Özleye özleye özümden oldum
Sürerim izini yağmurda karda




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!