Sıladadır gönlüm gurbette özüm
Gelmesem bir türlü gelsem bir türlü
Gülmedi hiç benim dünyada yüzüm
Gülmesem bir türlü gülsem bir türlü
Yakıp kül eyledi gamın kederin
Bir gün şöyle bir gün böyle
Şöyle böyle bitti ömrüm
Gel gönlünü sende eyle
Şöyle böyle gitti ömrüm
Ben yaşlandım gönül kaldı
Benim de bu yazım böyle yazılmış
Ezilir dururum sabır taşında
Gönül sarayıma kabrim kazılmış
Süzülür dururum sabır taşında
Kaç yıl gelip geçti kaçını sayım
İnsanım ey insan insan oğluyum
Mal olmadım mallar, mallar içinde
Gam ile yoğruldum ondan gamlıyım
Al olmadım allar, allar içinde
Yoğrulmuş gam ile böyle toprağım
İnci zümrüt alır yakut satarım
Pul yerine gider değerim yoktur
Yeri gelse cihan sana yeterim
Pul yerine gider değerim yoktur
Akan göz yaşımı silse erenler
Nedir dünya senin halin
Gelen pişman kalan pişman
Tutunacak yok mu dalın
Gülen pişman ölen pişman
Dertsiz gelen giden olmaz
Bir sen söyle dedim bir de ben diyim
O yar benden dertli bende o yardan
Ateşten bir gömlek ben nasıl giyim
O yar benden dertli bende o yardan
Hüzünlere yoldaş oldum olalı
Eller sekseninde bahardır bahar
On beşimde karlı dağlara döndüm
Gönül sarayımda Kahhardır Kahhar
On beşimde barlı bağlara döndüm
Yüreğimden feryat figan eksilmez
Nice gözler yolun gözler
Onun için adın hasret
Yazıp desem yetmez sözler
Onun için adın hasret
Gönülleri harap ettin
Gönül hanem sensiz kaldı virane
Öpüp koklamaya doyamadığım
Devasız derdime bilmem çare ne
Öpüp koklamaya doyamadığım
Mecalim kalmadı çekeyim zarı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!