Bu ülkeyi yönetenden,
İşsizlere iş isterim.
Çekilmeden canım tenden,
Soframıza aş isterim.
Hakikate aklı eren,
(Yirmi Heceli Şiir)
(Uyaklar: F – L - Z – R – M – N - Ş – RA – Y – K)
Şefi gelsin, bize sorsun, demi sunsun, şeş’i lira, meyi koksun
Rafı bilsin, gözü görsün, tamı konsun, kaşı kara, beyi çıksın
(1)
Karadeniz derindir
Ordu’muz çok şirindir
Boztepe’nin başları (da)
Oh ne güzel serindir
(Bağlantı)
Sanki yeryüzüne çıkmış cehennem,
Ormanımız cayır cayır yanıyor.
Yanmış parasını arıyor ninem,
İnsanımız cayır cayır yanıyor.
Ormanla yok olan yaban hayatı,
Madımak’ta yandı gitti o gencecik canlarım,
Pir Sultan’ın diyarında; koca Sivas ilinde.
Nasıl hoş görürüm bunu, nasıl doğru anlarım?
Kanlı vahşet dolaşırken dünya âlem dilinde.
Muhibe Akarsu ile Ozan Muhlis Akarsu
Gün gelir dünyada yoksul kalmazsa,
Patronlar, işçinin hakkın çalmazsa,
Ülkeden ülkeye işgal olmazsa,
Ben işte o zaman bayram ederim.
Ayrım gözetilmez, olmazsa tecrit
Bilir O Fakir
Güzel Zevahir
Biraz Alengir
SaklaNabilir
Belki Beğenir
Ozan Bİndebir
Dur cevap vereyim Yadigâr Üstat!
Halk ile kol kola girme vaktidir.
Dörtlüklerin her birinde ayrı tat,
Sanırım bir cevap verme vaktidir.
Görüyorsak ezilenle ezeni,
Ben diyemem eller bilmez, ciğerim büryan içinde
Yürek yağım erir gider, ışıtmaz şamdan içinde
Yırtılan yoksul yakası, bu beyler seyran içinde
Vicdanları esir düşmüş, bir deri cüzdan içinde
Emekçiler sefalette, dert gizli derman içinde
Üretim yok, her şey ithal, memleket buhran içinde
Ben sana ne yaptım vefasız canân?
Dertten derde saldın artık yeter be!
Ne kusur yaptım da yaptın feveran
Aklımı sen aldın artık yeter be!
Yâr olan canâna çalmaz karayı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!