Madımak’ta insan yakan Yezitler,
Yine ortalara çıktılar bugün.
Bunlardan korkar mı bizim yiğitler?
Vakarla meydana aktılar bugün.
İnsanı sevmektir; vatan sevgisi…
Yurdumun şu güzel yemeklerini
Bir yesem bir yesem bir daha yesem
Tatlı, pasta, kete, çöreklerini
Bir yesem bir yesem bir daha yesem
Adana
Doğru söze alıcı yok;
Yalan söze dağıtım var.
Bu duruma üzgünüm çok;
Nice içli ağıtım var.
Ne çaldım ne haram yedim,
Cemre düştü buz bağlamış gönlüme,
Yine mevsim yaz geçmiyor Leylocan!
Bir gülüşün ömür katar ömrüme,
Lâkin sana söz geçmiyor Leylocan!
Akıl neyler bencileyin sersemde,
(Dostum Mahir Tozoğlu’na)
Sağlık sıhhat diliyorum her zaman
Çok sevdiğim dostun biri Mahir Bey.
Muhasebe işlerinde pek yaman
Mesleğinin olmuş piri, Mahir Bey.
Ufacık bir merhem olsa yaraya,
Değer olsa üç beş kuruş paraya,
Baş üstüne konup girse saraya,
Padişah sanırmış kavuk kendini.
Bir senede bir gün olsun izlense,
“Gayri zamlar otomatik” diyorsun
Zam üstüne zam yapmazsan küserim.
“Bu başka bir matematik” diyorsun
Yüzde/yüz’lük tam yapmazsan küserim.
Atlar gibi uyuyoruz ayakta
İnsanın kendince kutsal değeri,
Kendisine benzediği içindir.
Ondan farklı düşününce diğeri,
Ona düşman olmak acep niçindir?
(Tekrir Sanatı, tek uyaklı murabba koşma)
Temizsin yâr yeni yanmış kül kadar,
Temizsin yâr yeni yunmuş tül kadar,
Temizsin yâr yeni açmış gül kadar,
Sana nasıl dokunayım sevdiğim?
Görüyorum ki haddini
Aşıyorsun yine koltuk.
Fakirlerin çok derdini
Deşiyorsun yine koltuk.
Başköşeye konuyorsun,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!