Hiçbir yazar yazamadı derdimi,
Yazarlarım isyan etti ne fayda…
Tükenmez kalemden aldım yardımı,
On dakkada o da bitti ne fayda…
Bilgisayar virüs kaptı elimden,
Fazla turap ola ola,
Budala saydılar beni.
Başımı koydum bu yola.
Kenara koydular beni.
“Yeşil ekin göğ” dediler,
Bu derdi kederi atayım derken,
Dertler hep üstüme geldi bu sene.
Aşkından derbeder olduğum güzel,
Perişan hâlime güldü bu sene.
“Sesini duymazsam ölürüm”, derdi
Hak dediğin; adalettir
Zalimlerde pek bulunmaz.
Zulüm etmek; cehalettir
Kâmillerde yok, bulunmaz.
Gafil, şaşkın gezip durma!
Durdu gitti; güneş durdu, ay durdu
Zaman durdu, yine Durdu durmadı.
Yedirmeden, içirmeden doyurdu,
Nutkum durdu, yine Durdu durmadı.
Güneş doğdu, yerin altı ışıdı
Görünüşte şu koskoca burundan,
Nefesimi alamadım Doktor Bey
Canımdan usandım ben bu sorundan,
Eller gibi gülemedim Doktor Bey!
Bel fıtığı, ülser, bronşit varmış
Gel önlemini al, kalma zararda;
“Az ateş çok odun yakar” demişler.
Ayarla bütçeni orta kararda;
“Bol bol yiyen, bel bel bakar” demişler.
Dil var ayırırmış gövdeden başı,
Hızlı esen yeller gibi,
Geçti ömrüm geçti gitti.
Coşkun akan seller gibi,
Geçti ömrüm geçti gitti.
Yârin yüzü güneşimdir,
Erdemli olmanın sırrına ersen,
Dinler ile ne işin var kardeşim?
İknâ edip benim beynime girsen,
Cinler ile ne işin var kardeşim?
Cehalet denilen şu derin yara;
Anlatsam köyümde doğup öleni,
Herkes bir hayâle dalar giderdi.
Corman’ın karısı güzel Geleni,
Göreni sevdaya salar giderdi.
Ahmet Bey muhtarken fazla nam saldı,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!