Hatırlıyorum, etrafa karanlık çöküyordu.
Saat takriben, sanırım akşam altı otuzdu.
Çok soğuk bir Ankara akşamında, bir kış vakti,
Gidiyordum evime doğru her zamanki gibi.
Bir otobüsün içinde, pencere kenarında,
Baktım dışarıya, yorgun ve dalgın bakışlarla.
Otobüs, Balgat semtinde bir durakta durmuştu.
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem