Yüreğimde bu aşk yanar kor gibi
Bilsen nice yandım küle bulandım
Gözlerimden bir sel boşanmış gibi
Gözyaşı yüreği soğutur sandım
Bir ömür geçti hep hayal içinde
Mansur gülümsedi ölüme
-Pervane su ister mi sakiden-
Tutuştu can fitili
Direğinde darağacının
Yüreğinden dudağa dökülmüştü söz
Aşkı buldum da yeniden
Alevin dili çözüldü ateşten
Her alacakaranlığın şafağı
Fısıldar yüreğime o dilden
Ne anlatır göze, o görünen
Ellerimden hızla kayarken hayat
Gözlerim kaçarken yavaşça kuytuya
Acının anahtarı kazındı ellerime
Ve kalp küserken yeniden çarpmaya
Şimdi derdimi hıçkırır her nefes
Ruhumda bir melodi
Pek konuşkan bir sükût
Sonu gelmez bir türkü
Minör gamda notaların çığlığı
İçinden kendine bakan göz
Yönlerin ve yolların yılmaz seyyahıyım
ben
Gördüğümden beridir o aksini ruhumda
Yıldızlara savurduğum çığlığımsın artık
sen
Seni sevmek dokunmaktır sonsuzluğa
Ve şair çıkageldi çok uzaklardan
Hayal ülkesinden, kelimeler pususundan
Ruhun dili lisanlar arasından
Büyüsünü yakalamak, sırrını damıtmak için
Ki o sözlerin büyüsü, kuşları dilsiz bırakırdı
Gökyüzüne atılan oklar gibi, sineleri yaralardı
Kayıp dünyalardan
yelken açıp da geldin
Demir attın yüreğimin
yalnızlığına
İçerime doldun bir tütsü gibi
Baharat yüklü denizler tadında
Sen ey!
Bin bir hülyaya açık hayallerimin eşsiz sakini
Karanlık gecelerimde parlayan akşam yıldızı
Bağrımda esen sonbahar rüzgârı
Gözlerimde yaz yağmuru
Rüyalarımda görünüp görünüp kaybolan
İçerimde her sabah bir demet çiçek açar
Günün sonunda güneş boğulur ufuklarda
Gölgesi gönlüme düşer her akşam hayalinin
Yüreğimde kanayan bir akşamdır hep zaman
Dokunsak ufukları kaldırsak aramızdan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!