Ben de bilmem neyi arar gözlerim.
Bakıp uzaklara dalar nedense.
Bilmedik bir yâri anar özlerim.
Burnum sızlar gözüm dolar nedense.
Nice pişmanlıklar sarmış bedeni.
Enerji doluydum coşar kaynardım.
Öküzü yabanda yayardım inan.
Neşelenir güle güle oynardım.
Kemik âşıkları sayardım inan.
Mikrop ne bilmezdim göle dalardım.
Dertlerini dert eyledim,
Elin derdi beni gerdi.
Dilim döndü ben söyledim,
Dilin derdi beni gerdi.
Postacı nerede kaldı,
Kuşlar kanat çırpar uçar havada
Balık suya girmek zorunda değil
Mevlam rızkı verir düzde ovada
Bize layık görmek zorunda değil
Yazın sıcak kışın soğuk bastırır
Gel de arama maziyi.
Taşlar yerinden oynadı.
Kırdık sıkınca azıyı.
Dişler erinden oynadı.
Üsttekiler çok kızıyor.
Düşmanın bağrına hançer saplamış.
Nen Hatun böyle nine Erzurum.
Bin bir hatim nuru arşı kaplamış.
O zaman sarılmış dine Erzurum.
Tabyalara baktım şöyle bir durdum.
Aşkın abecesi olur mu dersin?
Sekiz ünlü ile yazarım seni.
Gizi bilmecesi kalır mı dersin?
Bütün sırlar ile çözerim seni.
Gözümde saklısın bunu bilirsin.
Gelin gibi süslenirsin baharda
Uzun kavak var mı senden güzeli?
Yar mı geldi,tören mi var burada?
Onun için her bir dalın bezeli
Rüzgar vurup saçın yana savursun
Hoyrat kâbusunuz uykumu bölsün,
Desene ki sizinle işim var benim.
Kışkırt ulan kışkırt üstüme gelsin,
Her ite atacak taşım var benim.
Gözünü doyursun mal ile melal,
Eskiden çocuklar doğdu çileyle,
Tülbentte şekeri emdi yalan mı?
Beslendi darbeyle, doydu silleyle,
Kırk naz ile büyür şimdi yalan mı?
Yalan dünya her gün başına dardı.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!