Mah yüzünü astı göklere sevdam
Bu ne tuhaf haldir duyulmaz sedam
Sokaklar zindandır cehennem odam
Kollarımız Meriç ile bağlandı
Kimi doğru söyler kimisi atar
Dakikalar sarsıldı çıplak saat önünde
Gözlerim kızıl bakar tam istiklâl yönünde
Seni anlatmak için kelimeler sızılar
Sen çıkarsın nerede yapılsa da kazılar
bir düzen ki kendi kendin eliyor
medet desen sesin sana geliyor
bunlar kendisinden özür diliyor
biz de bizden özür dileyeceğiz
biz bize hiç sahip çıkamıyoruz
katran akan sözler bilirim
süt beyaz mevsimler soğururlar
politik yalanlar karşısında
değişmemek için
kim
ne kadar direnebilir
'Telgrafın tellerine...'
konmuş serçeler
giden bir treni seyrederler
buğulu camlara sınanan
hüzünlü gözler
bir enkaza dönüşürler
dersim kan ağlıyordu tankların altında
resimlerde
madımak yanıyordu
şairler
yazarlar
ozanlar
yakılmış yıkılmış harap binalar
geçmişi siliyor arından felek
herşeye hükmeder olmuş zinalar
gözleri doluyor arından felek
gördün mü sen ak karadan sızanda
Göz göz olmuş yaralarım
Kurtlanıyom gel de bir bak
Kendi adım karalarım
Dertleniyom gel de bir bak
Tırmığım derdim ekini
kavgada büyüdük
çalar saat gölgesinde
insanı bir çırpıda geçerek
çocuk ışımalarında
göklere çekildik
fuzuli bir dünyayı oldu bittiye kurban vermeden
okudum hayatı yazdım sevdayı
tezin ile örseledin sen beni
kerem sandın beni baktın yanarken
közün ile örseledin sen beni
yıkılmadan söyleseydim sözümü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!