İnsanı seviyorum, kötülük koksa bile yüzü
Çayımdaki şekerin vahşi tadında bile insanlık var çünkü,
Kelebeği düşüren, kuş avlayan yırtıcı çocuk;
yine de beşer.
Sazı çalan da, kulak kabartıp dinleyen de,
'İnsanım' diye gezdim yıllarca,
Kestane şekerini de hiç bilmedim,
Çayla demlendim, kabak çekirdeği sesinde
Simidi yerken sahiden,
'Saygın Beyefendi' yazmadı sırtımda.
Feleğin işine bak;
-tutuklandı resmen dilim,
Viran kelimeler teklemekte,
Tökezlemekte yine dizelerim.
Eli tetikte kör noktanın; resmen titremekte,
Bir yağar idi, bir eser
Sağdı sütü bahar,
-hadi sat
Toprak ağardı,
-dili küser
Deli bulut,
Aynı mekânda, ayrı dünyalar varmış, bak!
Hepsi de dönermiş gibi yapar zaten,
Postacı olmak, yetmiş yıla anca gelen,
-kuyruklu yıldıza kalmış.
Oysa ikimiz de bağlansak bir kördüğümle,
İnanması güç ya; kırmızı bir gül bu
Kızıl kokusu dimağımda,
çöl dikenleri de etimde.
Gül benimdir; ölümüne mis kokular içinde
Ve lâkin bahçe duvarındaki çengel,
Göl'e bak; ne tuhaf!
mor'a kaçar göğü de; yalar acı suyunu
-dibi saf, sayfalar ak!
hangimiz seyyah, giderayak,
-hangimiz sarraf?
Olabildiğince sallanır yüreğim;
Kafam bulanır, güneş sallanır!
Yunuslarla bir giderim; martı sallanır!
Oysa deryada giden kayığa binmişim ben;
-gönül dillenir!
nevri döner şu zamanın, aşınır tekeri
safra satar takvim, gün be gün, sayfa düşünür
yılı mı kısalır devranın, deli eşinir
gece konuşur, bin konuşur, gün gocunur
kuş sanır kendini yürek, oy, kanat kuşanır
dilli çulun hâli, zifir çıra;
ahlı vahlı yarasına zefiran çalın!
çiğ süte değer haram, zenne!
zilli söze çare, hani?
ağu süre, acı kader töze;
-çilen, bite!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!