Orbay Eken Şiirleri - Şair Orbay Eken

Orbay Eken

Bir el uzanırsa sevgiyle, şefkatli
Cefakar ve telaşlı
Belki yakından belki uzaktan
Rüyalarımda bile o el varsa sıcacık
Bu el Annemin elidir.
Beni alır, avutur, evim olur

Devamını Oku
Orbay Eken

Rüzgar adamına göre eser bizim memlekette
Yağmur adamına göre yağar
Güneş adamına göre ısıtır…
Yeryüzünün tüm melekleri satın alınmıştır
Ellerinde faizli resmi belgeleriyle…
Herkesin bir değeri vardır

Devamını Oku
Orbay Eken

Yokluğun
varlığına benzer
Kararsız bir akışkanlık
nötrler bizi...
Birden kelimeler
tutuşur ağzımda

Devamını Oku
Orbay Eken

Bizi bilen bilir
Bilmeyen kendi gibi bilir
Ben bilmem
Allah bilir.

Devamını Oku
Orbay Eken

Biri doğdu
Biri yaşayamadı
Biri şanslıydı
Biri şanssız
Biri sözleri yanlış anladı
Biri kendini anlatamadı

Devamını Oku
Orbay Eken

Aradım açmadı telefonu...
Hayat meşgulmüş...
İnanmadı bana güvenmedi hayat meşgulmüş! ...
Oysa ben çok sevmiştim
Korktu benden
Hayat meşgulmüş! ..

Devamını Oku
Orbay Eken

Kalkıp bir çırpıda yerimizi terk ettik
Sevdiklerimizi bırakıp arkamızda
Çok uzaklardan geldik
Öyle bir sevdaya düştük ki
Yüreğimizden ötesini görmedik
Göklerde kartal değilse bile

Devamını Oku
Orbay Eken

Uluorta geldi kış
Tutunacak dal yokken
Fakir fukaralık başta iken
Yaşımda geçmiş
Söylenecek söz kalmamışken
Çıkagelmişsin ne fayda

Devamını Oku
Orbay Eken

Her şey değişir
Su değişir rüzgar yıldızlar ve taşlar bile
Yaralar kabuk değiştirir günden güne
Kurtlar kılık değiştirir
Leşleri don değiştirir
Ve ölü yada diri oyun değişir

Devamını Oku
Orbay Eken

’İnsan insanın kurdudur’’demiştir Thomas Hobbes...Günümüz toplumu içinde yer edinebilmek için bazen çok çalışmamız bazen olmadık mücadelelere girmemiz gerekebiliyor.Günümüz toplumu hırsın ve gösterişin aynı zamanda tüketimin arttığı bir toplum...Bu çılgınlık ilişkileri yozlaştırıyor insanları birbirine karşı kışkırtıyor...Artık iyi niyet dediğimiz duyguyu özler olduk...Dürüst ve çıkarsız ilişkilere hasret kaldık...Günümüz insanı farkında olmadan metalaştı insanı insan yapan değerlerini yitirdi...Fakat hala direniyor, akıntıya karşı kürek çekiyor hatta bunu kendinden bile saklıyor.
Bilirsiniz birilerinin iyi niyetinden kuşkulandığınızda, birbirinize şüpheyle yaklaşırsınız.Karşınızdaki insanı anlamaya çalışırsınız bunun için çaba sarfedersiniz.Oysa tüm çabalar boşunadır bazen aslında her şey ortadadır.Fakat kabullenmek istemezsiniz karşınızdaki insanda öyle.Karşınızdaki insan asla kabul etmez davranışlarının olumsuz yönde olduğunu ve iyi niyetin üstüne yatar...Hiç bir şeyin farkında değilmiş gibi davranır sizi paranoyak ilan etmeye ve öyle göstermeye bile çalışır.Bazen birileri saf ayağına yatar her türlü entrikayı çevirir ve sonrada mağdur edebiyatı yaparak bütün ilişkilerin en kurnaz galibi olur...Günümüz insanı her türlü savunma mekanizmasına sahiptir yalnız içindeki insanı korumak için değil kesinlikle(!)
Tüm bunlardan sonra oturup fırtınanın dinmesini beklemek düşer sizlere...Kıyıda haklı ve mağrur bir sessizliğe gömülüp sadelik içinde kendinizi avutursunuz...Zamanla her şey yine dünya yörüngesine girecektir zaman belkide sizi haklı çıkaracaktır ama yinede gereksiz bir tadsızlık olmuştur istemeden bunu değiştirmek artık imkansızdır...Güneş balçıkla sıvanmaz ama haklıyada hakkını vermek gerekir.Değerli bir şeyi kimsenin bulamayacağı bir yere koysanız kötülesenizde o yine değerlidir.Değerinden hiçbir şey kaybetmez.Fakat şöyle bir hikaye anlatılır zengin olmak isteyen yoksul bir adam varmış hayatı boyunca define aramış fakat en değerli define evinde saklıymış.Ve bu defineyi bulamadan ölüp gitmiş...
Herkes kendince olaylar ve insanlar hakkında bir yoruma sahip bir fikre sahip ama doğru ama yanlış ama önyargılı...Herkes işini iyi biliyor...Dürüstlük belki tek doğru ve efendice yol fakat bunun dışında her türlü yol biliniyor...Özellikle bizim insanımız kendini hiç eleştirmiyor bu yüzden kendine karşı dürüst değil...Peki kendine karşı dürüst olmayan nasıl gerçekten dürüst olabilir? Nasıl başkalarına karşı dürüst olabilir? Nasıl insanı insan yapan bu değer olmadan dürüst olduğunu insan olduğunu idda edebilir? Nasıl? Savunma mekanizmalarıyla mı? Duygu sömürüsüyle mi? Hiç sanmıyorum...

Devamını Oku