Özlemek diyor yazarın biri. Evet özlemek, benim için iki türe ayrılan bir kelimeden bahsediyor. Çünkü ben özlemeyi iki türüne göre ayırıyorum. Bilirim herkes bir şeylerini özler. Başta ailesini, geçmişini, dostlarını, akrabalarını kalbindeki sevdiklerini, sıradan bir özlemektir bu. Bende böyle özlüyorum. Özlemek herkes için bu olabilir. Fakat benim için “çok özlemek” diye gizli bir kelime vardır. Herkes bunu yapa bilir mi, bilmem. Ben yapıyorum. Daha doğrusu yapmak zorunda kalıyorum. Buda, bende şöyle bir zorunluluk oluyor. Yanımda olmasını istediğim, bende ki yerini doldurmayan “kalbimde bile hayali olmayan” birini çok özlemektir bende gizlenip, beni zorunlu koyan.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta