Kapışıyorlardı yaz gök
güneş ne varsa, içimize
sıcakla gireni durgun,
mavi giyerek, saçları rüzgarda
koşarak çığlıklarla deniz aşırı,
avuçluyorlardı ot
Ucaklar gelecekmis
Korkum yok benim
Kagıt gemilerim
Kursun askerlerim hazır
Hem bunlar bozulursa
Babam yenilerini alır
Sen benim penceremde olmasan.
Geçmesen önümdeki sokaktan,
İnan ki bitmişti. Bir toz duman,
Bir atlı dağlara doğru giden.
Ama simdi bıraktığın yerden
Yeniden başlıyorsun, yeniden
Bulunmaz sevdazede Fuzulî,Nedim
Kanayan aşklarıyla yaşarlar bende
Sevdiğim devletli sultanım efendim
Emreyle şiirler söyleyeyim kapında
siz taşınıp gittikten sonra
tadı tuzu kalmadı buraların
dımdızlak yalıdaki o kahve
sipsivri ortada o çeşme
geri geri gidiyor ayaklarım
vapur dağılıyor yoksun
Şiirler biter bir gün
denizkestaneleri kalır ahtapotlar
fesleğenler camların ardında
umutlar biter bir gün
bir at arabası gölgede
Yan yana başlarımız yastığın üstünde,
Neyi seyrederiz gözlerimiz yumulu!
Yaklaştır kuşlarını uçurmuş yüzünü,
Tut yüzüme ve avuçlarıma uzan ki,
Ey kısır ayna, yalnızlığımın benzeri,
Büyüsün memelerine kurduğum yapı!
1.
Bir yıldızla biçilmiş incecik yine, yine sazlarla
örtülü, yine en uzak yerinde kandili;
Sarılınca titriyor, resimlere benziyor yine, yine
yosuna değmeden basmıyor ayakları;
Yazıları tutuşuyor avucunda açtıkça ellerini, yine
Gözlerin var ya çekik kara kara
Önce gözlerindi en güzel ışık
Beyaz dişlerindi bacakların omuzun
Damalı örtüde bir kase çorba gibi
Buğulu bir lezzetti karı kocalık
Şimdi bir çınar yeşeriyor içimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!