Ne kulağımda güzel bir sözün
Ne de bir gülüşün var hayale takılan.
Sensizlikle hasreti ekip,
Çoraklığa mahküm ediyorsun yüreğimi.
Soğuk sonbaharda,
Yediverenlerin inadıyla yağmurları bekliyorum.
Mevsimsiz kar yağıyor saçlarıma,
Gönül dünyam buz tutmuş.
Ellerini uzat bana,
Bırak ellerini ellerime.
Isıtsın ellerimle birlikte yüreğimi.
Gül gözlerinle, gözün gözüme değsin.
Gecenin çatlamış sesinde
büyür adın, Mihra.
Bilinmez bir şehrin,
unutulmuş sokağında.
vurur her zerreye nakşın..
"Sus ey kalbim!
Çünkü bazen bir sükût,
Bin aşk-a yeğdir..."
Bir seher vakti
Sensiz çıktım yola,
Yüreğime kendimi hapsediyorum,
Duygularım prangasız, tutkulu bir mahkûm,
Tövbelerin pişmanlığında,
Dudaklarımda adını sayıklarken,
Gözyaşlarımla ıslanan şiirlerim sessiz.
Yaralarımı tuzla ovalıyorum yine.
Ben daha çocuktum,
Yarın okula gidecektim.
Hayallerim vardı.
Büyüyüp öğretmen olacaktım,
Nice Narinler yetiştirecektim.
Ah gönlümün çiçeği
Ah Şeb-i Arus’um
Gözleri buğulu,
Gül kokulu sevdiğim…
Ey benim hicret yollarında dualara bürünen nefesim…
Sana bakmak bir devrimi düşlemek gibi…
Mavi bir gökyüzünde,
özgürce süzülen kuşlar gibi…
Ellerin toprak kadar sıcak ve bereketli,
bir dokunuşunla tazelenir hayat…
Uzaktan hissedilen meltem esmeye başlarken,
Artık sonbaharın kokusu yayılmıştır ruhlarımıza.
Rengârenk yapraklar serin rüzgârlarla dans ederken,
Sonbaharın dokunuşuyla hüzünlerin her yer.
Bir hüzün kaplar gökyüzünü, yavaş yavaş,
Gel ey sevgili, bak gözlerimdeki deniz,
Mısralara dökülen bir rüyanın izi gibi.
Sevdan bağrımı bir kor gibi yakıyor,
Aşkın bir çağlayan misali yüreğimde akıyor.
Gönlünün bahçesinde çiçekler açsın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!