dilde tekerlemeden öte
çocukluktan önce
senden önce
hüzünlü bir vagon
ağır, hırıltılı ve de yorgun
Gabronun hüznü asil yüzü
bugün maviler giy
tepeden tırnağa
taşsın için dışın mavi
saçlarında rüzgar bir de denizin tuzu
bugün maviler giy
olacaksan deniz ol
geçme denizleri
keşfetme uğraşma boşuna
dalga ol tuz ol
yapışsın her bir tanesi
dövdükçe tenini dalgaları.
Yüzleri gerilmiş köpek dişleri sivri
Kan çanağı gözler ocağında
Çıplak mı kaldın canım cancağızım
Çok mu göz değdi
Çok mu canın acıdı
Ağır ağır yol alır
Kahır yüklü ağır
Yaş yerine fındık fındık gözler
Yorgun beden istifli kompartımanlar
Med cezirden önce yavaşça çekilir
Bulutsuz bir gökyüzü hayal edebilir misin?
Dumansız ocak gibi
Ya denizi dalgasız olsun ister misin?
Fırından yeni çıkmış somun ama kokusuz...
Ya da insan ayakları üstünde sapasağlam ama duygusuz
Zor mu zor dikensiz gül, bülbül sessiz sedasız…
Yere göğe konamasan
Ne büyükmüşsün dense sana
Gülüp geç
Türkülerini söyle
Bak uzaklara martı kanadında
Adam şöyle seslendi
Sahip olmaktır
Her ne olursa olsun
Güzelliğe de, başarıya da, güce de.
Diğeri yanlış dedi
Topuğu bulamadılar
Bacağı ayrı gövdeyi ayrı yıkadılar
Öylece kefene geçirdiler
Bir ana bir hanım iki çocuk
Ersizlik öyle zor öyle zor ki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!