Tek sırdaşın sırrını saklayan yakut gibi ben olmalıyım.Değerli taşların adresini soran güzelliğin ve güzel dünyanken oğlum bak git diyemezsin ki.Kaldı ki oğul yapmış bu sevdaya nasıl git diyebilirsin ki…
Kırmızı güller kızıl düşlerimizde yeşerir. Kırmızı bir dünyanın ortasındayız. Nüansların en ince cizgisinde çiziliyor dünyamız.
Sevi güvercinlerin gagasında unutulmayacak güncelerimizin cümleleri var.
-Sakın taş atma, sakın git deme.
Yakılmış yakarışların arayış uçurumlarındayım.Fırçasını uzaklarına alıştırmış gelişlerin tuval gölgesiyim.Gözlerimde çizilmişliğin,dudaklarımda içilmişliğin durmuş.
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Tebrik ederim kaleminize yüreğinize sağlık..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta