OCAK ŞİİRLERİ

OCAK ŞİİRLERİ

Batur Nafiz Tançağlar

Benim şu İstanbul’um yedi tepe,
İnsanın ağzı açık kalır, olur pepe,
Buralarda hökmümü doldurdum artık ben,
Bu sene yolculuk görünüyor Antep’e…

28 Ocak 2012 Ct. 12:52
Şahinbey / Gaziantep
..

Devamını Oku
Hüseyin Avdic

Kurbaniniz Kutlu Olsun!

Mutlu olur bayraminiz, fakir ve muhtaci umursarsaniz.
Feda ettiyseniz benligi Hakk'a, kutlu olsun Kurban'iniz!

Not: Okuyucularimin ve antoloji üyelerinin bayramlarini
tebrik ediyorum.
..

Devamını Oku
Ercan Akbay

Oysa gitmeyecektin,
Hep kalacaktın kollarımda.
Ama gittin,
Artık kanayan bir anısın,
Yürek yarasında......

5.OCAK.2006 İST. B.evler Öğretmen Evi.
..

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Hüküm giydim kalbimden vuruldum infaz oldum,
Yığıldım yere düştüm sanki bir enkaz oldum,
Yıllar yılı gözyaşım, sel oldu peşin sıra,
Alıştım herhalde ki, artık ağlamaz oldum.

29 Ocak 1991- Salı / Bilecik
..

Devamını Oku
Fatih Dündar

Cennetten bir vatandır Anadolu’m kalesi
Sevgiye kucak kucak, yolunda barış vardır
Toprağı şühedadır, Kop’u Çanakkale’si
Hilali bucak bucak, al’ında barış vardır

Bağrı derin deryadır dalıp yetişen bilir
Harf-i ilmiyle bülbül olan ötüşen bilir
..

Devamını Oku
Samet Koman

Belimi doğrulttu ocak tütdürdü sevdan
Aşkın yuvasını kurdum da gel
Yüreğimdeki yuvana gel gel gülüm
Seni selvi gülü gel gel allanaraktan

Gel de gülüm gülüm gel oynayaraktan
Tüten yuvana gel gel nazlanaraktan
..

Devamını Oku
Mehmet Ali Demirel

Gezdim durdum sokak sokak
Bilmem bu hal ne olacak
Sen orada ben se burda
Böyle yanamaz ki ocak

Gelde sar beni ne olur
Zemheri ilkbahar olur
..

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Diyorlar ki ölünce, ebedi bir hayat var,
Duyuyor musun beni, anlıyor musun? Ey yâr!
Boş ver fani dünyada, sana hasret kalayım,
Nasılsa Ahirette, kavuşur ayrılanlar.

8 Ocak 1991 – Salı / Bilecik
..

Devamını Oku
Yavuz Çağlar

Gök böresi al kanlara bulanmış yiğit!
Korkma! Bu toprağı yine senin torunun bekler;
Sönmeden tüten en son ocak,
Toprağa düşmeden son nefer
Çiğneyemez mukaddes mirası kızıl köpekler..!
..

Devamını Oku
Ahen Aton

Kalbin hep benimle olsun,
Sevgin korusun beni kötülüklerden.
Hiç kopmasın kutsal bağımız,
Biz kavuşancaya kadar her saniye büyüsün,
Eşsiz aşkımız.

(21 Ocak 07, Imperia/İtalya)
..

Devamını Oku
Fuat Eriçok

birkaç kahraman ankara'da
koskoca destan

binlerce hıyar bir arada
sadece bostan

(17 ocak ’07)
..

Devamını Oku
Ergün Sak

Bütün temizlikçi kadınlar,
işini yaparlar aslında, silerken duvardaki lekeleri.

Ama hiçbir kimyasal silemez;
duvarın gördüklerini.

Ocak 2011
..

Devamını Oku
Bülent Kiraz






ararat tacın olsun
eteği yuvan olsun
..

Devamını Oku
Serdar Pamukçu

Adamların çizdiği o haritada
gözüm Siirti aradı, buldu da

Bilemedim gülsem mi
ağlasam mı
.......
(Ocak,2004)
..

Devamını Oku
Talip Kaplan

Neden iyiyi ya da kötüyü
Belli gruplara mal ederler.
Neden, en iyi biziz
Siz ne anlarsınız derler...

(27 Ocak 1994)
..

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Hava soğuk çay ister, hemen kantine varan,
Her taraf buz kesiyor, göz açtırmıyor boran,
Benim içim yanıyor, çok görme Emin Amca,
Sen yaz tarifesinden, ver yine tuzlu ayran.

12 Ocak 1984 - Perşembe / Ödemiş Lisesi
..

Devamını Oku
Nuri Gökhan Sonsel

Fakat 1973 yılında, bu grupla da yol ayrımına gelirler ve koparlar.Aynı yılın ağustos ayında üçüncü evliliğini, ilerde Oğlu Emrah’ın annesi olacak Feride Balkan’la yapar.O sıralar Ersen’le çalışan Moğollar grubu yine bir anlaşamamazlık yüzünden 29 Eylül Cuma günü Ersen’in işine son verdikleri açıklarlar ve 29 Eylül 1972 Cumartesi günü CEM KARACA- MOĞOLLAR ismi altında birleşirler.Aralarına katılan Binali Selman’ın katılmasıyla renk kazanan bu grup, sözleri Emrah’a, müziği Cem Karaca’ya ait çok güzel bir beste olan “El çek tabib” le beraber çalışmanın ilk meyvesini oluşturur.Her geçen gün,müzikal olarak birbirlerine daha çok alışan Cem Karaca ve Moğollar, çalışmalarına son hızla devam ediyorlardı. Cem’in yeni bestesi “ Namus Belası “ plağı 1974 Ocak ayının son günlerinde piyasaya çıktı listelerde ilk haftalardan itibaren bir numaraya yerleşti,Azeri etkilenimli son derecede yakalayıcı melodisi ile ve 6/8 lik ritmiyle herkesin dilindeydi çok büyük başarılara imza atan bu grup, Cem’in eski arkadaşlarıyla yeni bir sözleşme yapmasıyla nihayet buldu ve CEM KARACA-DERVİŞAN topluluğu doğdu.Şubat 1975 de bu değişim sürecinin ilk olgun meyvesi olan “Tamirci çırağı” şık bir kapak tasarımıyla piyasaya çıktı.1979 başında Amerika Birleşik Devletlerine giden Karaca yurda döndükten kısa bir süre sonra eşi ve oğlunu da alarak İngiltere ve Almanya’ya gitti. Eşi Feride,de Cem’in başka bir kadınla ilişkisi olduğu şüphesi doğmuştu, oğlunu da yanına alarak Türkiye’ye döndü. Eylül ortalarında Türkiye’ye dönen Karaca, Uğur Dikmen’le beraber albümdeki parçaların altyapısını ve şan partisyonlarını kotaran Karaca, klavyelerin ve vokallerin kaydedilmesiyle beraber 1980 yılının başında Almanya’nın yolunu tuttu.Cem’in Almanya’ya gitmesinden bir kaç ay sonra Uğur Dikmen, dönemin ünlü müzisyenlerini bir araya toplayıp, kendi klavyesiyle Karaca’nın da sesinin bulunduğu bantlara diğer enstrümanları da kaydederek albümü piyasaya çıkardı. Davulda, Cezmi Başeğmez, Basta, Melik Yirmibir, Gitarda, Berk Yenal,Flütte, Levent Altındağ ve Sazda, Osman Bayşu’nun bulunduğu bu albüm,1980 yılının Temmuz ayında sadece Almanya’da “Hasret” adıyla plak ve kaset formatında yayınlandı. 12. Eylül.1980 darbesinde Cem çalışmaları sebebiyle Yurt dışında bulunuyordu 12 Eylül yönetimi Askeri Hizmetler Koordinasyon Başkanlığı aracılığı ile bir bildiri yayınladı Şanar Yurtatapan, Melike Demirağ, Sema Poyraz, Selda Bağcan ve Cem Karaca’ya yurda dönüp teslim olmalarını, aksi takdirde vatandaşlıktan çıkarılacaklarını ihtar etti.15 Temmuz 1981 tarihine kadar ülkeye dönmesi için süre tanınmıştı,suçsuzluğunu ispat etmeye çalışan Karaca’nın tüm gönderdiği savunma ve kanıtları ile Annesi Toto Karaca’nın çabaları hiçbir şekilde kabul görmeyince ve verilen tarihe kadar yurda dönmediğinden, Cem Karaca Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Almanya’da çok sıkıntılı günler geçirdi, Yurt içinde kaset ve plakları da yasaklanmış ve eşinden de boşanmıştı. 1987 ‘nin yazında yedi senelik bir sürgünden sonra, Turgut Özal’ın desteğiyle yurda döndü onu sadece çok yakın arkadaşları ve akrabaları karşıladılar. Türkiye’ye döner dönmez, Avukatı Turgut Kazan’la beraber Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu yapılan başarılı bir duruşmanın ardından aklanıp, Türk Vatandaşlığına kabul edildi.1987 sonbaharında Cem Karaca’nın dönüş albümü “Merhaba gençler ve her zaman genç kalanlar” piyasaya sürüldü ve büyük bir başarı elde etti.1990 senesinde uzun zamandır yapmadığı bir işi yaptı ve bir müzik yarışmasına iştirak ederek Altın Güvercin Şarkı Yarışmasında “Yahya,Yahya “ adlı bestesiyle birinci oldu.Aynı sene 12.albümü “yiyin Efendiler (Yağma Sofrası) piyasaya çıktı.1994 senesinden 1996 yılına kadar bir ulusal Tv.de proğram yaptı ve sahne çalışmalarını birlikte yürüttü ve bu arada da, İlkim Hanımla (soyadını şu an hatırlayamıyorum) yeni bir evlilik kurdu. 07.Şubat.2005 tarihinde ardında kalıcı eserler bırakarak hakkın rahmetine kavuştu ama…maalesef ki, o derin sessizliğin içinde kendisini rahat bırakmadılar ve DNA testi için mezarını açtırdılar.Şimdi sanıyorum ki ruhu dinlenmiş olarak engin maviliklerde yüzüyordur. Rahat uyu benim ilk gençlik dostum ve arkadaşım Muhtar Cem Karaca….
..

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Anlatsam anlamazsın, dil dökerim boş yere,
Yaşayıp çekmemişsin, o sızıyı bir kere,
Şarkılarda duymuşsun; aşkı, sevdayı yalnız,
Takılmamış saçların, kavaktaki yellere.

8 Ocak 1987-Perşembe / Ankara
..

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Ay gökte, yıldız gökte; düşer mi hiç bu bayrak,
Kara bulutlar gelse, gölge olurlar ancak,
Gök kubbeye çekilmiş, Tanrı’nın kudretiyle,
Dünya döndükçe daim, hep gönderde kalacak…

27 Ocak 1991-Pazar/ Bilecik
..

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Gâh güldük, gâh ağladık; bir yıl da böyle bitti,
Alnımıza bir çentik açıp sessizce gitti.
Hatıralarda kaldı, acı tatlı ne varsa,
Bir buruk tat bırakıp, onlar da veda etti!

1 Ocak 2008 – Salı / İzmir
..

Devamını Oku