Gülüşün ile başlayıp, gülüşün ile bitiriyoruz günü,
Ben aslında çok düşünmek istemiyorum dünü,
Çünkü yaşamayı seviyorum seninle bugünü.
Özel olan günü, özel kılan günü ya da bana özel neyin varsa bilmediğim.
Ben aslında çok dinledim seni, gözlemledim seni.
Lafı çok uzatmayacağım, özledim seni.
Düz ayak gecelerde, dümdüz gecelerde,
Yıldızların parlak, gökyüzünün berrak olduğu bir gecede,
Gölgesi arşından büyük dumanlar soluyorum,
Sigaramı ciğerime çektiğim her yalın, kuytu köşede.
Adının beş harfini tekerleme yaptım dilime,
Vestiyere astım ruhumu, alıp giysin birisi.
Mezarıma taş koymayın, basıp geçsin kimisi.
Artık yanıma gelmesin, yalnız bıraksın hepsi.
Kime derdimi anlatsam, dönüp gelecek gibisin.
İç çekerek silinir mi, cam üzerinde buğusu?
Sen gitmeden biran önce sevmeliyim seni,
Biraz daha, ihtiyacım olan 5 dakika,
Güneş soluk, gökyüzüm mavi değil ama bütün odalarım yeşil.
İçten içe kapının ziline basıp kaçan bir çocuk ruhum,
Okula yeni başlayan ögrenci ürkekliğindeyim.
Arabanın içinde susuyorduk. Önümüzden araçlar ve şeritler geçiyordu. Saçları iki taraftan yüzüne, yüzüde yere dönüktü. Ve o vaziyette o haldeyken çok güzeldi. Çok güzeldi. Gülseydi ben de gülecektim. Ama ağlamaya başladı. Hıçkırarak ağlamaya...
Umutsuzluğuna ağladı önce, sonra korkularına ağladı, sonra benimle ne yapacağını düşünüp ağladı. Gözlerinden aklındaki tüm soruları anlıyordum. Ben de zayıflığıma sustum bir süre. Peşinden de seni seviyorumlar sustu. Ne yapacağız biz diye baktı bana. Sıkıca gözlerimi yumdum. Açtığımda gidiyordu. Ben de kalktım yerimden. Koşarak gittim sokağına. Sokağın başına geldiğimde, yolun sonuna geldiğimi anladım. Yoktu. Belki hoşçakal dedi bana içinden ya da güle güle. O kadar kötü bir gündü ki, o günden sonra bir daha gözlerine bakamadım.
Kimseye anlatamıyorum seni,
Utanma diye öpemedim, belki başkasına aittir diye dudaklarını.
Sana hiç anlatamadım nasıl sevdiğimi bizi,
Hiç dinlemedin yada anlayamadın beni.
Aklımda bir kansersin istesem gideceksin, istemezsem ölürüm.
Ufak tefek elleri, küçük parmakları,
Saçlarının her teli, kalbime dokunuşları.
Tebessümler varetmiş dudakların,
Islanmış kaldırımlar, kaldırımlar tertemiz.
Aşka gelmiş gibi şimdi tüm denizler,
Gülen gözler yüreği uyutmaz
Müteşekkir sözlere kor demir
Susmak içten değil
Ne zaman seni düşünsem
Utanmamak elde değil.
Tam üç kez anladım dedim bu kez sanırım anladım
Eğer ki anlamadıysam hala tüm akılatlar affetsin
Pişmanlığı duydum düzensiz kalp atışlarında
Beni bir defa ağlatan kadına baktım ağlamamışcasına
Bir son düşledim ikimiz için sahi bunu anlatmamalıyım.
Dudaklarını bana bağışla,
Kurak bir yaz geçirdi, sözcüklerim.
Gözlerimde, hâlâ çatlaklıklar,
Ellerim, dokunsan kırılacak,
Ağırlığımı taşıyamıyor artık, bedenim.
Sağanak yağmur gibi yağ üzerime ki,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!