“Olmaz ki, kimse kimseyi sevemez
Ama hiç kimse.”
telgrafındı teller eskiden
şimdi beyinler telde
taşır vurur bizi birbirimize
nereye baksam yoksun
bir görünüş
cam saydam tunç sert
nereye baksam
geçmiş zaman kırıntıları
ürünlerimi topluyorum
izin ver tanrı
tarla senin ürün benim
yıldızlarımı topluyorum izin ver
gök senin göz benim
İstanbul’u şiire buladı bin kusur şair.
Kimi kaptı arpayı, kimi çayırı yırttı!
Çekti gitti sonunda İstanbul ve sair.
Geride kalan hakeza gürültü patırtı!
mayıs ‘05
yüreğim karıncalanıyor seni andıkça
bir karınca bin karınca oluyor
ve donuyor kanım yokluğunda
yüreğim candolaşımı yüreğim
adresine pul yapıştırır durur
Terkedilmişti
Beni şairi sandı
Rastladığım bir şiir
Aldım kucağıma
O’saat büyüdü dize dize
bedene isyan yürek
damarlar hiper telaş
kar yağacak mı yine
evimizin önüne anne
dünya acımasız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!