Gurbet kazan sen kepçe daldın ansız içine
Kaynayan kazanlarda pişeceksin unutma!
Sıladan koşup geldin, muhtaç idin geçime
Kantar bu yükü çekmez taşacaksın unutma!
Ey gidi insanoğlu bunca hengâme neden?
Üstad; biz henüz çırak, bu durumu bilensin
Sizsiz taş taş üstüne koyan olmaz üstadım
Evvel Allah bilcümle gözyaşımı silensin
Emek baş, göz üstüne; ziyan olmaz üstadım
Sizden önce şiirler güya ben de yazardım
Evliya ervahı kaplar semanı
Manayı âleme yayan İstanbul
Kararmış kalplerin nuru emanı
Dertlinin derdini duyan İstanbul
Methi seniyeye var mı ki hacet?
Kör olmuş gözlerin sağır kulağın
Mühürlenmiş kalbin vebali kimde?
Akyuvarsız kalmış çürük dalağın
Zehirlenmiş kalbin vebali kimde?
Olmamış dünyası ferah içinde
Ruhuma yıllarca zulmeden kadın
Yok mu zerre kadar senin imanın?
Düşmedi dilimden o güzel adın
İmanındır ancak benim gümanım
Peri misin söyle yoksa melek mi?
Ey vefasız sevgili seni andım bu gece
Dertlerin çilesinde ruhumu sardı keder!
Aşkın asla bitmedi sensin içimde ece
Geçen yıllara inat gönül seni taç eder!
Bilir misin sevdiğim sensiz geçen günleri?
Yaklaşık bir asır uyuyan aslan
Kükredi; seyreyle, arkana yaslan
Anlayıp gerçeği duygunda hislen
Cihana hükmetmiş yüce bu millet
Nahak yere çekmiş yıllarca zillet!
Yelken açtı gemiler dalgalı denizlere
Ekmek parası için balıkçı mecbur ava
Delice esen rüzgâr doluyor genizlere
İstiyor evde bala balıkla dolsun tava
Alabora olmadan belirlensin tam rota
Kendimden dahi gizlerken seni
Aşikâr olmama eman yetişti
Aşkım ezelidir sanma ki yeni
İspata dostlarım yaman yetişti
Gönülden bağlıyım sevdiğim sana
Hiçbir şey bilmezsin bilirim amma
Cehaleti yüze vurmak yakışmaz
Sen, sen olda sakın fazla kudurma
Rezaleti yüze vurmak yakışmaz
Ok gibi fırlıyor ağzında lafın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!