Kar ocağının közünü, aç gönül kapını geceye.
Dağıt dünden kalan hüznünü, sönmüş küllere.
Bu büyümüdür nedir diye, sakın ha aman deme.
Yalnızlığının sesi küssede, yine de dillendirme.
Bu şehir aç kalmış, her evde bin çığlık var.
Ay ışığıyla oynaşan, titrek ürkek karartılar.
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,