Saat kaçta?
Hangi gün?
Ve nerede belli değil.
Randevusuz ölüm.
Ne insanlardan korkar,
Şiirlerime kafiye bulacak.
Hece ölçülerini sayacak.
Unuttuğumda virgül, nokta koyacak.
Şaire bir sevgilim olsun istiyorum.
Şiirlerimde ne demek istediğimi anlayacak.
Sana inat olsun.
Ben de sarışın bir kadın sevmez miyim.
Hem de gamzelerinden öpmez miyim.
Gitmediğin parklara götürüp,
Sarmaş dolaş gezmez miyim.
Hani senin beğenmediğin hırka vardı ya;
Sönmeyecek hiddetinde yangın çıksın,
Şehir yansın.
Ateşin tam ortasında kalayım,
Külüm savrulsun.
On iki şiddetinde deprem olsun,
Senin doğduğun memleketin,
Toprağını,suyunu,havasını sevdim.
Seni sevdiğim kadar,
Ananı,babanı,gardaşını,bacını sevdim.
Senin doğduğun memleketin,
Pekmezini,sucuğunu,tarhanasını sevdim.
İşte şimdi yol saçlarını.
İşte şimdi anla suçlarını.
Sevemiyor sevilmiyorsun ya.
İşte şimdi dök gözyaşlarını.
Huzursuzsun.
Durun!
Durun! Kaldırmayın cenazemi.
Daha yârim gelecek.
Yüzünü yüzüme sürecek.
Tenime gözyaşlarını dökecek.
Cesedimi öpecek.
Karar verdik evlenmeye.
Sizleri de görmek istedik,
Mutlu günümüzde.
Tüm dostlarımız davetlidir.
Düğün törenimize.
Düşmüş dara.
Gönlünde yara.
Kaderi kara.
Zavallı bir kul Şaziye.
Dört çocuklu, kendisi hasta.
Dün geçti.
Ama hesabı verilecek.
Bugün bitti.
Ama yapılanlar eklenecek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!